"do" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "do" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 754

SURE ADI AYET
Mülk (5) Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık.
Mülk (22) Şimdi, yüzüstü kapanarak düşe kalka yürüyen mi daha doğru gider, yoksa dosdoğru bir yolda dimdik yürüyen mi?
Mülk (25) "Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar.
Mülk (28) De ki: "Söyleyin bakalım: Diyelim ki Allah beni ve beraberimdekileri helak etti, yahut bize acıdı. Peki, ya inkarcıları elem dolu bir azaptan kim koruyacak?"
Kalem (40) Sor onlara: "Onların hangisi bu (iddianın doğruluğu)na kefildir?"
Kalem (41) Yoksa onların ortakları mı var? doğru söyleyenler iseler, haydi getirsinler ortaklarını!
Hakka (6) Âd kavmine gelince onlar da uğultulu ve dondurucu şiddetli bir rüzgarla helak edildi.
Hakka (34) "Yoksulu doyurmaya teşvik etmiyordu."
Hakka (35) "Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur."
Mearic (10) (O gün) hiçbir samimi dost, dostunu sormaz.
Mearic (20) Kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır.
Mearic (21) Ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır.
Mearic (33) Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
Mearic (37) Şimdi, inkar edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar halinde sana doğru koşuyorlar?
Mearic (41) doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.
Nuh (1) Şüphesiz biz Nûh'u, kavmine, "Kendilerine elem dolu bir azap gelmeden önce kavmini uyar" diye peygamber olarak gönderdik.
Cin (2) (Ey Muhammed!) De ki: "Bana cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: "Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur'an dinledik de ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
Cin (4) "Demek bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş."
Cin (8) "Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk."
Cin (14) "Kuşkusuz içimizde müslüman olanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Kim müslüman olursa, işte onlar doğruyu arayıp bulmuşlardır."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 Sonraki Sayfa >