"ed" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ed" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1263

SURE ADI AYET
Şuara (108) "Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
Şuara (110) "O halde Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!"
Şuara (126) "Öyle ise Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
Şuara (129) "İçlerinde ebedi yaşama ümidiyle sağlam yapılar mı ediniyorsunuz?"
Şuara (131) "Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
Şuara (144) "Öyle ise Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!"
Şuara (150) "Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
Şuara (163) "Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
Şuara (179) Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Şuara (206) Sonra da kendilerine tehdit edildikleri şey gelse, (halleri nice olurdu?)
Şuara (219) Namaza kalktığında seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah'a tevekkül et.
Şuara (227) Ancak iman edip salih amel işleyen, Allah'ı çok anan ve haksızlığa uğratıldıktan sonra öçlerini alanlar başka. Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerdir.
Neml (17) Süleyman’ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı. Hep birlikte düzenli olarak sevk ediliyorlardı.
Neml (23) "Ben, onlara (Sebe halkına) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın gördüm."
Neml (34) (Kraliçe Belkıs) şöyle dedi: "Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hale getirirler. İşte onlar böyle yaparlar."
Neml (40) Kitaptan bilgisi olan biri, "Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm" dedi. Süleyman tahtı yanında yerleşmiş halde görünce şöyle dedi: "Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir."
Neml (43) Daha önce Allah’tan başka taptığı şeyler ona engel olmuştu. Çünkü o inkâr eden bir kavimden idi.
Neml (45) Andolsun biz, "Allah’a kulluk edin" diye (uyarması için) Semûd kavmine, kardeşleri Salih’i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.
Neml (46) Salih onlara, "Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah’tan bağışlanma dileseniz ya!"
Neml (47) Onlar, "Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık" dediler. Salih, "Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katında(yazılı)dır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz" dedi.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 Sonraki Sayfa >