"gö" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "gö" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1230

SURE ADI AYET
Meryem (38) Bize gelecekleri gün (gerçekleri) ne iyi işitip ne iyi recekler! Ama zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.
Meryem (42) Hani babasına şöyle demişti: "Babacığım! İşitmeyen, rmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?"
Meryem (65) (Allah) klerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Şu halde, O'na ibadet et ve O'na ibadet etmede sabırlı ol. Hiç, O'nun adını taşıyan bir başkasını biliyor musun?
Meryem (74) Biz onlardan önce, mal-mülk ve rünümü daha güzel olan nice nesilleri helak ettik.
Meryem (75) (Ey Muhammed!) De ki: "Kim sapıklık içinde ise Rahmân onlara, istenildiği kadar süre versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, ya da kıyameti rdüklerinde kimin yeri daha kötüymüş, kimin taraftarları daha zayıfmış bilecekler.
Meryem (77) Âyetlerimizi inkar edip "Bana elbette mal ve evlat verilecek!" diyen kimseyi rdün mü?
Meryem (78) Gaybı mı rüp bilmiş, yoksa Rahmân'dan bir söz mü almış?
Meryem (83) Kafirlerin başına, onları durmadan (günaha ve azgınlığa) tahrik eden şeytanları nderdiğimizi rmedin mi?
Meryem (91) Rahman'a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse kler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir!
Meryem (93) klerdeki ve yerdeki herkes Rahman'a kul olarak gelecektir.
Ta Ha (4) (O) yüksek kleri yaratanın katından peyderpey indirilmiştir.
Ta Ha (6) klerdeki, yerdeki bu ikisi arasındaki ve toprağın altındaki her şey, yalnızca O'nundur.
Ta Ha (10) Hani bir ateş rmüştü de ailesine, "Siz burada kalın, ben bir ateş rdüm (oraya gidiyorum). Umarım ondan size bir kor ateş getiririm, yahut ateşin başında, yol sterecek birini bulurum" demişti.
Ta Ha (15) "Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını rsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim."
Ta Ha (18) Mûsâ dedi ki: "O benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de rürüm."
Ta Ha (20) Mûsâ da onu attı. Bir de ne rsün o, hızla akan bir yılan olmuş!
Ta Ha (23) "Sana büyük mucizelerimizden birini daha stermemiz için elini koynuna sok ki bir başka mucize olarak, (alaca hastalığı gibi) bir hastalık sebebiyle olmaksızın bembeyaz bir halde çıksın."
Ta Ha (25) Mûsâ dedi ki: "Rabbim! nlüme ferahlık ver."
Ta Ha (35) "Çünkü sen bizi hakkıyla rmektesin."
Ta Ha (39) "Onu (bebek Mûsâ'yı) sandığın içine koy ve denize (Nil'e) bırak ki, deniz onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Mûsâ, sevilesin ve zetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 Sonraki Sayfa >