"gö" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "gö" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1230

SURE ADI AYET
Ta Ha (122) Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve ona doğru yolu sterdi.
Ta Ha (123) Allah şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol sterici (kitap) gelir de, kim benim yol stericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker."
Ta Ha (125) O da şöyle der: "Rabbim! Dünyada ren bir kimse olduğum halde, niçin beni kör olarak haşrettin?"
Ta Ha (131) Onlardan bazı kesimlere, kendilerini sınamak için dünya hayatının süsü olarak verdiğimiz şeylere zünü dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır.
Ta Ha (134) Eğer biz onları o Kur'an'dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, "Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber nderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık" derlerdi.
Enbiya (3) Rab'lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlar mutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. O zulmedenler gizlice şöyle konuştular: "Bu da ancak sizin gibi bir insan. Şimdi siz z re re sihre mi kapılacaksınız?"
Enbiya (4) Peygamber onlara dedi ki: "Rabbim yerdeki ve kteki her sözü bilir. O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir."
Enbiya (5) Onlar, "Hayır, bunlar karma karışık yalancı düşlerdir. Hayır, onu kendisi uydurdu, hayır, o bir şairdir. Eğer böyle değilse önceki peygamberlerin (mucizelerle) nderildikleri gibi o da bize bir mucize getirsin" dediler.
Enbiya (7) Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkekleri peygamber nderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.
Enbiya (16) Biz yeri, ğü ve arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.
Enbiya (19) klerde ve yerde kim varsa hep onundur. O'nun katındakiler ne ona ibadetten çekinir (ve büyüklenir) ne de yorgunluk (ve bıkkınlık) duyarlar.
Enbiya (22) Eğer yerde ve kte Allah'tan başka ilahlar olsaydı kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş'ın Rabbi Allah onların nitelemelerinden uzaktır, yücedir.
Enbiya (25) Senden önce nderdiğimiz bütün peygamberlere, "Şüphesiz, benden başka hiçbir ilah yoktur. Öyleyse bana ibadet edin" diye vahyetmişizdir.
Enbiya (27) Onlar Allah'tan önce söz söylemezler ve hep onun emriyle iş rürler.
Enbiya (30) İnkar edenler, klerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi rmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?
Enbiya (32) kyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah'ın varlığını steren) delillerden yüz çevirmektedirler.
Enbiya (36) İnkar edenler seni rdükleri zaman ancak alaya alırlar. "Bu mu ilahlarınızı diline dolayan?" derler. Halbuki kendileri Rahmân'ın kitabını inkar ediyorlar.
Enbiya (37) İnsan çok aceleci (tezcanlı) yaratılmıştır. Size yakında âyetlerimi stereceğim. Şimdi acele etmeyin.
Enbiya (39) İnkar edenler, yüzlerinden ve sırtlarından ateşi savamayacakları ve hiçbir yardım da rmeyecekleri vakti bir bilseler!
Enbiya (40) Şüphesiz o (tehdit edildikleri azap) onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşkınlıktan dondurup bırakacak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek, ne de kendilerine z açtırılacak.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 Sonraki Sayfa >