"gör" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "gör" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 490

SURE ADI AYET
Cin (24) Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.
Müddessir (31) Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkar edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.
İnsan (2) Şüphesiz biz insanı, karışım halindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık.
İnsan (13) Orada koltuklar üzerine kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş (yakıcı sıcak) görürler, ne de dondurucu soğuk.
İnsan (16) Gümüşten billur kaplar ki, onları (ihtiyaca göre) ölçüp düzenlemişlerdir.
İnsan (19) Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlik ve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır.
İnsan (20) Orada, görünce (sonsuz)nimetler ve büyük bir mülk (hükümranlık) görürsün.
İnsan (22) Onlara şöyle denecektir: "Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır. Çalışma ve çabanız makbul görülmüştür."
Naziat (36) Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.
Naziat (46) Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
Tekvir (16) Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara,
Tekvir (23) Andolsun o, Cebrâil'i apaçık ufukta gördü.
Mutaffifın (15) Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.
Mutaffifın (24) Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün.
Mutaffifın (32) Mü'minleri gördükleri vakit, "Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir" diyorlardı.
İnşikak (8) Hesabı çok kolay bir şekilde görülecek,
İnşikak (15) Hayır! Sandığı gibi değil! Şüphesiz Rabbi onu görüyordu.
Fecr (10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd'un kavmi) Ad'e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem'e, vadide kayaları oyan (Salih'in kavmi) Semûd'a, kazıklar sahibi Firavun'a ne yaptığını görmedin mi?
Beled (7) Kendisini kimsenin görmediğini mi sanıyor?
Leyl (10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 Sonraki Sayfa >