"he" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "he" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 872

SURE ADI AYET
Yasin (53) Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
Yasin (57) Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.
Yasin (79) De ki: "Onları ilk defa var eden diriltecektir. O her yaratılmışı hakkıyla bilendir."
Yasin (82) Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.
Yasin (83) her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah'ın şanı yücedir! Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.
Saffat (7) Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk.
Saffat (9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.
Saffat (18) De ki: "Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz)."
Saffat (53) "Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi hesaba çekileceğiz?"
Saffat (56) Ona şöyle der: "Allah'a andolsun, neredeyse beni de helak edecektin."
Saffat (104) Nihayet her ikisi de (Allah'ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"
Saffat (113) Onu da İshak'ı da uğurlu kıldık. her ikisinin nesillerinden iyilik yapanlar da vardı, kendine apaçık zulmedenler de.
Saffat (164) (Melekler derler ki:) "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır."
Sad (3) Biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Onlar da feryat ettiler, ama artık kurtuluş zamanı değildi.
Sad (8) İçlerinden ileri gelenler, "Gidin, ilahlarınıza tapmaya devam edin. İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda) duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kur'an) içimizden ona mı indirildi?" diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden (Kur'an'-dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar.
Sad (14) (O grupların) her biri peygamberleri yalanladı da onları cezalandırmam hak oldu.
Sad (16) Müşrikler (alay ederek) şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! hesap gününden önce payımızı hemen ver!"
Sad (19) Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları ve toplanıp gelen kuşları Dâvûd'un emrine verdik. Onların her biri Allah'a yönelmişlerdi.
Sad (26) Ona dedik ki: "Ey Dâvûd! Gerçekten biz seni yeryüzünde halife yaptık. İnsanlar arasında hak ile hüküm ver. Nefis arzusuna uyma, yoksa seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlar için hesap gününü unutmaları sebebiyle şiddetli bir azap vardır."
Sad (38) Bina ustası olan ve dalgıçlık yapan her bir şeytanı, bukağılara bağlı olarak diğerlerini de, onun emrine verdik.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 Sonraki Sayfa >