"hâ" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "hâ" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 84

SURE ADI AYET
Yusuf (95) Onlar da, "Allah'a yemin ederiz ki sen lâ eski şaşkınlığındasın" dediler.
Yusuf (109) Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. lâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
Hicr (76) O şehrin kalıntıları lâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor.
Meryem (1) Kâf Yâ Ayn Sâd.
Meryem (28) "Ey rûn'un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi."
Meryem (53) Rahmetimiz sonucu kardeşi rûn'u bir nebi olarak kendisine bahşettik.
Ta Ha (1) .
Ta Ha (30) "Kardeşim rûn'u."
Ta Ha (45) Mûsâ ve rûn şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz."
Ta Ha (90) Andolsun, rûn onlara daha önce şöyle demişti: "Ey kavmim! Siz bununla yalnızca imtihan edildiniz. Doğrusu sizin Rabbiniz ancak Rahmân'dır. Öyleyse bana uyun ve emrime itaat edin."
Ta Ha (93) Mûsâ: (Tûr'dan dönünce) şöyle dedi: "Ey rûn! Saptıklarını gördüğün zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?"
Ta Ha (94) rûn: "Ey anam oğlu! Saçımı sakalımı çekme. Şüphesiz ben, İsrailoğullarının arasını açtın, sözüme uymadın demenden korktum" dedi.
Enbiya (10) Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. lâ aklınızı kullanmayacak mısınız?
Enbiya (30) İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? lâ inanmayacaklar mı?
Enbiya (48) Andolsun, biz Mûsâ ile rûn'a, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için o Furkân'ı (Tevrat'ı) bir ışık ve öğüt olarak verdik.
Enbiya (67) "Yazıklar olsun, size de; Allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! lâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?"
Müminun (23) Andolsun biz, Nûh'u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik de, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin ondan başka hiçbir ilahınız yoktur. Allah'a karşı gelmekten lâ sakınmaz mısınız?" dedi.
Müminun (32) Onlara, kendilerinden, "Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka hiçbir ilahınız yoktur, lâ O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" diye öğüt veren bir peygamber gönderdik.
Müminun (46) Sonra Mûsâ ve kardeşi rûn'u mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun ve ileri gelenlerine peygamber olarak gönderdik de (onlar) büyüklük tasladılar ve kendilerini büyük görüp böbürlenen bir topluluk oldular.
Müminun (80) O, diriltendir, öldürendir. Gece ile gündüzün birbirini takib etmesi de O'na aittir. lâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 Sonraki Sayfa >