"hâ" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "hâ" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 84

SURE ADI AYET
Furkan (35) Andolsun, Biz, Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik ve kardeşi rûn'u da ona yardımcı kıldık.
Şuara (11) Hani Rabbin Mûsâ'ya, "Zalimler topluluğuna, Firavun'un kavmine git! Başlarına geleceklerden lâ korkmuyorlar mı?" diye seslenmişti.
Şuara (13) "Göğsüm daralır. Akıcı konuşamam. Onun için, rûn'a da peygamberlik ver (ve onu bana yardımcı yap)."
Şuara (48) "Mûsâ'nın ve rûn'un Rabbi'ne."
Kasas (6) Yeryüzünde onları kudret sahibi kılalım ve onların eliyle Firavun'a, mân'a ve ordularına, çekinegeldikleri şeyleri gösterelim.
Kasas (8) Nihayet Firavun ailesi kendilerine düşman ve üzüntü kaynağı olacak olan o çocuğu bulup aldı. Şüphesiz Firavun, (veziri) mân ve onların askerleri hata yapıyorlardı.
Kasas (26) Kızlardan biri, "Babacığım, onu ücretle tut. Her lde ücretle tuttuklarının en hayırlısı, güçlü ve güvenilir olan bu adam olacaktır" dedi.
Kasas (32) "Elini koynuna sok. (Alaca hastalığı gibi) bir hastalık sebebiyle olmaksızın bembeyaz bir lde çıksın. Korkudan açılan kolunu kendine çek (toparlan). İşte bunlar, Firavun ve ileri gelen adamlarına (göstermen için) Rabbin tarafından (sana verilen) iki delildir. Çünkü onlar fasık bir kavimdirler."
Kasas (34) "Kardeşim rûn'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da benimle birlikte, beni doğrulayan bir yardımcı olarak gönder. Çünkü ben, onların beni yalanlamalarından korkuyorum."
Kasas (38) Firavun, "Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilahınız olduğunu bilmiyorum. Ey mân! Benim için bir ateş yakıp tuğla pişir de bana bir kule yap! Belki Mûsâ'nın ilahına çıkar bakarım(!) Şüphesiz ben onun mutlaka yalancılardan olduğunu sanıyorum" dedi.
Kasas (60) (Dünyalık olarak) size verilen her şey, dünya hayatının geçimliği ve süsüdür. Allah'ın katındaki ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. lâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
Kasas (71) De ki: "Ne dersiniz? Allah, üzerinize geceyi kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allah'tan başka hangi ilah size bir aydınlık getirir? lâ duymayacak mısınız?"
Kasas (72) De ki: "Ne dersiniz? Allah, üzerinize gündüzü kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allah'tan başka hangi ilah size içinde dinleneceğiniz bir gece getirebilir? lâ görmeyecek misiniz?"
Ankebut (29) "Siz lâ erkeklere yanaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?" Kavminin cevabı, "Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi Allah'ın azabını getir bize" demeden ibaret oldu.
Ankebut (39) Kârûn'u, Firavun'u ve mân'ı da helak ettik. Andolsun, Mûsâ kendilerine apaçık mucizeler getirmişti de yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Oysa bizi geçip (azabımızdan) kurtulamazlardı.
Ankebut (67) Çevrelerindeki insanlar kapılıp götürülürken, bizim, onların yurtlarını saygın ve güvenlikli bir yer kıldığımızı görmediler mi? Onlar lâ batıla inanıyorlar da Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?
Secde (4) Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş'a kurulandır. Sizin için ondan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. lâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?
Secde (26) Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri helak etmiş olmamız onlar için yol gösterici olmadı mı? Şüphesiz bunda ibretler vardır. lâ duymayacaklar mı?
Secde (27) Görmediler mi ki, biz yağmuru kupkuru yere gönderip onunla hayvanlarının ve kendilerinin yiyeceği ekinler çıkarırız. lâ görmeyecekler mi?
Yasin (35) Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. lâ şükretmeyecekler mi?
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 Sonraki Sayfa >