"ia" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ia" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1564

SURE ADI AYET
Kalem (34) Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında Naîm cennetleri vardır.
Kalem (51) Şüphesiz inkar edenler Zikr'i (Kur'-an'ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) "Hiç şüphe yok o bir delidir" diyorlar.
Kalem (52) Halbuki o (Kur'an), âlemler için ancak bir öğüttür.
Hakka (7) Allah onu kesintisiz olarak yedi gece, sekiz gün onların üzerine musallat etti. Öyle ki (eğer orada olsaydın), o kavmi, içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.
Hakka (9) Firavun, ondan öncekiler ve yerle bir olan şehirler (halkı olan Lût kavmi) hep o suçu işlediler.
Hakka (12) Şüphesiz, (Nûh zamanında) su bastığı vakit, sizi gemide biz taşıdık ki, bu olayı sizin için bir uyarı yapalım ve belleyecek kulaklar da onu bellesin.
Hakka (15) Sûr'a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş(kıyamet kopmuş)tur.
Hakka (18) O gün (hesap için Allah'a) arz olunursunuz. Hiçbir sırrınız gizli kalmaz.
Hakka (21) Artık o, hoşnut bir hayat içindedir.
Hakka (24) (Onlara şöyle denir:) "Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için."
Hakka (49) Şüphesiz biz, içinizden yalanlayanların olduğunu elbette biliyoruz.
Hakka (50) Şüphesiz Kur'an, kâfirler için mutlaka bir pişmanlık sebebidir.
Mearic (14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
Mearic (25) Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir.
Mearic (31) Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir.
Mearic (37) Şimdi, inkar edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar halinde sana doğru koşuyorlar?
Nuh (2) Nûh şöyle dedi: "Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
Nuh (12) ‘Sizi mallarla, oğullarla desteklesin ve sizin için bahçeler var etsin, sizin için ırmaklar var etsin.'
Nuh (13) ‘Size ne oluyor da Allah için bir vakar (saygınlık, büyüklük) ummuyorsunuz?'
Nuh (16) ‘Onların içinde nasıl ayı, bir ışık, güneşi de bir kandil yapmıştır?'
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 Sonraki Sayfa >