"iç" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "iç" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1179

SURE ADI AYET
Kasas (58) Biz nimetler inde şımaran nice memleket halkını helak etmişizdir. İşte kendilerinden sonra lerinde pek az oturulmuş yurtları! (O yurtlara) biz varis olduk, biz.
Kasas (61) Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye kavuşacak olan kimse, dünya hayatının geçimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet günü (hesaba çekilmek in) huzura getirilecek kimse gibi midir?
Kasas (72) De ki: "Ne dersiniz? Allah, üzerinize gündüzü kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allah'tan başka hangi ilah size inde dinleneceğiniz bir gece getirebilir? Hâlâ görmeyecek misiniz?"
Kasas (73) Allah, rahmetinden ötürü geceyi inde dinlenesiniz; gündüzü de, lütfundan isteyesiniz ve şükredesiniz diye sizin in yarattı.
Kasas (79) Kârûn, zineti ve görkemi erisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, "Keşke Kârûn'a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir" dediler.
Kasas (85) Kur'an'ı sana farz kılan Allah, şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir. De ki: "Rabbim hidayetle geleni ve apaçık bir sapıklık inde olanı daha iyi bilir."
Ankebut (6) Her kim cihad ederse, ancak kendisi in cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah âlemlere muhtaç değildir.
Ankebut (8) Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini emrettik. Şâyet onlar seni, hakkında hbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman in zorlarlarsa, bu takdirde onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak bana olacaktır ve ben yapmakta olduklarınızı size haber vereceğim.
Ankebut (16) İbrahim'i de peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: "Allah'a kulluk edin, O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz, bu sizin in daha hayırlıdır."
Ankebut (23) Allah'ın âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenler var ya; işte onlar benim rahmetimden ümit kesmişlerdir. İşte onlar in elem dolu bir azap vardır.
Ankebut (24) (İbrahim'in) kavminin cevabı, "Onu öldürün veya yakın" demekten ibaret oldu. Allah da onu ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda inanan bir toplum in ibretler vardır.
Ankebut (33) Elçilerimiz Lût'a geldiklerinde, Lût, onlar yüzünden tasalandı, onlar hakkında çaresizlik ine düştü. Elçiler ona, "Korkma, üzülme. Biz seni ve aileni kurtaracağız. Ancak karın başka. O geride kalıp helak edilenlerden olacaktır."
Ankebut (35) Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavm in o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık.
Ankebut (43) İşte bu temsilleri biz insanlar in getiriyoruz. Onları ancak bilginler düşünüp anlarlar.
Ankebut (44) Allah gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. İşte bunda inananlar in bir ibret vardır.
Ankebut (51) Kendilerine okunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi?3 Şüphesiz bunda inanan bir kavim in bir rahmet ve bir öğüt vardır.
Ankebut (58) İman edip salih amel işleyenler var ya, onları inden ırmaklar akan ve inde ebedi kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Çalışanların mükafatı ne güzeldir!
Ankebut (68) Allah'a karşı yalan uyduran, yahut kendisine geldiğinde, gerçeği yalanlayandan daha zalim kimdir? Cehennemde kâfirler in bir yer mi yok?
Rum (5) Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar. Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl inde galip geleceklerdir. Önce de, sonra da emir Allah'ındır. O gün Allah'ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü'minler sevinecektir. Allah dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.
Rum (8) Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında h düşünmediler mi? Hem Allah gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre in yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkar ediyorlar.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 Sonraki Sayfa >