"n" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "n" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1091

SURE ADI AYET
Fatır (3) Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Allah'tan başka size göklerden ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? O'ndan başka hiçbir ilah yoktur. O halde nasıl oluyor da haktanndürülüyorsunuz?
Fatır (2) Allah insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Fatır (44) Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Oysa onlar kendilerinden daha da kuvvetli idiler. ne göklerde ve ne de yerde Allah'ı aciz bırakacak hiçbir şey vardır. Şüphesiz O, hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir.
Fatır (45) Eğer Allah insanları, kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü Allah, kullarını hakkıyla görmektedir.
Yasin (22) "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz."
Yasin (31) Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?
Yasin (39) Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
Yasin (40) ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
Yasin (42) Biz onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
Yasin (43) Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
Yasin (48) "Eğer doğru söyleyenlerseniz bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar.
Yasin (50) Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine dönebilirler.
Yasin (55) Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.
Yasin (62) "Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?"
Yasin (66) Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu halde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!
Yasin (67) Yine eğer dileseydik oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
Saffat (43) Onlar naim cennetlerindedirler.
Saffat (54) Konuşan o kimse yanındakilere, "Bakar mısınız, hali ne oldu?" der.
Saffat (56) Ona şöyle der: "Allah'a andolsun, neredeyse beni de helak edecektin."
Saffat (57) "Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 Sonraki Sayfa >