"on" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "on" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2795

SURE ADI AYET
Meryem (81) onlar, kendileri için kuvvet ve şeref (kaynağı) olsunlar diye, Allah'tan başka ilahlar edindiler.
Meryem (82) Hayır! İlahları, onların ibadetlerini inkar edecekler ve kendilerine düşman olacaklar.
Meryem (83) Kafirlerin başına, onları durmadan (günaha ve azgınlığa) tahrik eden şeytanları gönderdiğimizi görmedin mi?
Meryem (84) Ey Muhammed! Şu halde onların azaba uğramalarını istemekte acele etme. Biz onlar için ancak (takdir ettiğimiz günleri) sayıp durmaktayız.
Meryem (88) onlar, "Rahmân bir çocuk edindi" dediler.
Meryem (94) Andolsun, Allah onları ilmiyle kuşatmış ve tek tek saymıştır.
Meryem (95) onlar(ın her biri) kıyamet günü O'na tek başına gelecektir.
Meryem (97) Ey Muhammed! Biz, Allah'a karşı gelmekten sakınanları Kur'an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.
Meryem (98) Biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. onlardan hiçbirini hissediyor yahut onların bir fısıltısını olsun işitiyor musun?
Ta Ha (7) Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da.
Ta Ha (10) Hani bir ateş görmüştü de ailesine, "Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm (oraya gidiyorum). Umarım ondan size bir kor ateş getiririm, yahut ateşin başında, yol gösterecek birini bulurum" demişti.
Ta Ha (11) Ateşin yanına varınca, ona şöyle seslenildi: "Ey Mûsâ!"
Ta Ha (15) "Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim."
Ta Ha (16) "Buna inanmayan ve nefsinin arzusuna uyan kimseler seni ondan (ona hazırlanmaktan) sakın alıkoymasın, sonra helak olursun!"
Ta Ha (18) Mûsâ dedi ki: "O benim değneğimdir. ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. onunla başka işlerimi de görürüm."
Ta Ha (20) Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!
Ta Ha (21) Allah şöyle dedi: "Tut onu. Korkma! Biz onu yine eski durumuna döndüreceğiz."
Ta Ha (39) "onu (bebek Mûsâ'yı) sandığın içine koy ve denize (Nil'e) bırak ki, deniz onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Mûsâ, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım."
Ta Ha (40) "Hani kız kardeşin (Firavun ailesine) gidiyor ve "size onun bakımını üstlenecek kimseyi göstereyim mi?" diyordu. Derken, gözü aydın olsun, üzülmesin diye seni annene döndürdük. (Sana baktı, büyüdün) ve (kazara) bir cana kıydın da biz seni kederden kurtardık seni sıkı bir denemeden geçirdik (ve kaçıp Medyen'e gittin). Medyen halkı içinde yıllarca kaldın sonra (peygamber olman için) takdir edilmiş bir zamanda (Tûr'a) geldin ey Mûsâ!"
Ta Ha (45) Mûsâ ve Hârûn şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz."
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 Sonraki Sayfa >