"rabbim" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "rabbim" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 173

SURE ADI AYET
Furkan (77) (Ey Muhammed!) De ki: "Duanız olmasa rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak."
Şuara (12) Mûsâ şöyle dedi: "Ey rabbim! Muhakkak ki ben, beni yalanlamalarından korkuyorum."
Şuara (21) "Sizden korktuğum için de hemen aranızdan kaçtım. Derken, rabbim bana hüküm ve hikmet bahşetti de beni peygamberlerden kıldı."
Şuara (50) Sihirbazlar şöyle dediler: "Zararı yok, mutlaka rabbimize döneceğiz."
Şuara (51) "(Burada) ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz."
Şuara (62) Mûsâ, "Hayır!, rabbim şüphesiz benimledir, bana yol gösterecektir" dedi.
Şuara (83) "Ey rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat."
Şuara (113) "Onların hesaplarını görmek ancak rabbime aittir. Bir anlayabilseniz!"
Şuara (117) Nûh şöyle dedi: "Ey rabbim! Kavmim beni yalanladı."
Şuara (169) "Ey rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar."
Neml (19) Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: "Ey rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!"
Neml (40) Kitaptan bilgisi olan biri, "Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm" dedi. Süleyman tahtı yanında yerleşmiş halde görünce şöyle dedi: "Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir."
Neml (44) Ona "köşke gir" denildi. Köşkü görünce onu(zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman ona "Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür" dedi. Belkıs, "Ey rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum" dedi.
Kasas (21) Mûsâ korku içinde etrafı gözetleyerek şehirden çıktı ve "Ey rabbim! Beni bu zalim kavimden kurtar" dedi.
Kasas (22) (Şehirden çıkıp) Medyen'e doğru yöneldiğinde, "Umarım rabbim beni doğru yola iletir" dedi.
Kasas (33) Mûsâ, şöyle dedi: "Ey rabbim! Şüphesiz ben onlardan birisini öldürdüm. Onların da beni öldürmelerinden korkuyorum."
Kasas (37) Mûsâ, "Katından kimin hidayet getirdiğini ve bu yurdun (güzel) sonucunun kimin olacağını rabbim daha iyi bilir. Doğrusu zalimler kurtuluşa eremezler" dedi.
Kasas (47) Kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir musibet gelip de, "Ey rabbimiz! Bize bir Peygamber gönderseydin de âyetlerine uysaydık ve mü'minlerden olsaydık" diyecek olmasalardı, seni peygamber olarak göndermezdik.
Kasas (53) Kur'an kendilerine okunduğu zaman, "Ona inandık, şüphesiz o rabbimizden gelen gerçektir. Şüphesiz biz ondan önce de müslümandık" derler.
Kasas (63) Haklarında azap hükmü gerçekleşenler, "Ey rabbimiz! İşte şunlar bizim azdırdıklarımızdır. Kendimiz azdığımız gibi onları da azdırdık. Şimdi de onlardan uzaklaşıp sana döndük. Zaten (gerçekte) onlar bize tapmıyorlardı" diyeceklerdir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Sonraki Sayfa >