"rabbim" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "rabbim" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 173

SURE ADI AYET
Ankebut (26) Bunun üzerine Lût, ona (İbrahim'e) iman etti. İbrahim, "Ben, rabbime (gitmemi emrettiği yere) hicret edeceğim. Şüphesiz o mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir" dedi.
Ankebut (30) (Lût) "Ey rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et" dedi.
Ahzab (67) Yine şöyle diyecekler: "Ey rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar."
Ahzab (68) "Ey rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lanete uğrat."
Sebe (3) İnkar edenler, "Kıyamet bize gelmeyecektir" dediler. De ki: "Hayır, öyle değil, gaybı bilen rabbime andolsun ki, Kıyamet size mutlaka gelecektir. Ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığında bir şey bile ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır."
Sebe (19) Onlar ise, "Ey rabbimiz! Yolculuğumuzun konakları arasını uzaklaştır" dediler ve kendilerine zulmettiler. Biz de onları ibret kıssalarına çevirdik ve kendilerini darmadağın ettik. Şüphesiz ki bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
Sebe (36) Ey Muhammed, de ki: "Şüphesiz, rabbim rızkı dilediğine bol verir ve (dilediğine) kısar. Fakat insanların çoğu bilmezler."
Sebe (39) De ki: "Şüphesiz, rabbim rızkı kullarından dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Allah yolunda her ne harcarsanız Allah onun yerine başkasını verir. O rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Sebe (48) De ki: "Şüphesiz rabbim gerçeği ortaya koyar. O gaybleri hakkıyla bilendir."
Sebe (50) De ki: "Ben eğer sapmışsam ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer hidayete ermişsem bu da rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Şüphesiz O hakkıyla işitendir, kuluna çok yakındır."
Fatır (37) Onlar cehennemde, "Ey rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim" diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) "Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur."
Fatır (34) Şöyle derler: "Hamd, bizden hüznü gideren Allah'a mahsustur. Şüphesiz rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir."
Yasin (16) (Elçiler ise) şöyle dediler: "Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu rabbimiz biliyor."
Yasin (27) (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.
Saffat (31) "Artık rabbimizin sözü (azap) bizim hakkımızda gerçekleşti. Biz onu mutlaka tadacağız."
Saffat (99) İbrahim şöyle dedi: "Ben rabbime (onun emrettiği yere) gideceğim. O bana yol gösterecektir."
Saffat (100) "Ey rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla."
Sad (16) Müşrikler (alay ederek) şöyle dediler: "Ey rabbimiz! Hesap gününden önce payımızı hemen ver!"
Sad (33) Süleyman, "Gerçekten ben malı, rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim" dedi. Nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman, "Onları bana geri getirin" dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Sad (35) Süleyman, "Ey rabbim! Beni bağışla. Bana, benden sonra kimseye layık olmayacak bir mülk (hükümranlık) bahşet! Şüphesiz sen çok bahşedicisin!" dedi.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Sonraki Sayfa >