"sab" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "sab" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 128

SURE ADI AYET
Şura (43) Her kim de sabreder ve bağışlarsa, işte bu elbette azmedilecek işlerdendir.
Ahkaf (35) (Ey Muhammed!) O halde yüksek azim sahibi peygamberlerin sabretmesi gibi sabret. Onlar için acele etme. Onlar tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, sanki dünyada gündüzün bir anından başka kalmadıklarını sanırlar. Bu bir duyurudur. Ancak yoldan çıkmış olan topluluk helak edilir.
Muhammed (31) Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri belirleyinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz.
Fetih (9) Ey insanlar! Allah'a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tespih edesiniz diye (Peygamber'i gönderdik.)
Hucurat (5) Onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Kaf (7) Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik.
Kaf (39) O halde onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ederek tespih et.
Tur (48) Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, kalktığında Rabbini hamd ile tespih et.
Kamer (27) (Salih'e şöyle demiştik:) "Şüphesiz biz, onlara bir imtihan olmak üzere, o dişi deveyi göndereceğiz. Şimdi onları gözetle ve sabret."
Kamer (38) Andolsun, onlara sabahleyin erkenden kalıcı bir azap geldi.
Kalem (14) Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
Kalem (17) Şüphesiz biz, vaktiyle "bahçe sahipleri"ne belâ verdiğimiz gibi, onlara (Mekkeli inkarcılara) da belâ verdik. Hani o bahçe sahipleri, sabah erkenden (fakirler gelmeden) bahçenin ürünlerini devşirmeye yemin etmişlerdi.
Kalem (22) Derken, sabahleyin birbirlerine, "Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin" diye seslendiler.
Kalem (48) Sen, Rabbinin hükmüne sabret. Balık sahibi (Yûnus) gibi olma. Hani o, (balığın karnında) kederli bir halde Rabbine yakarmıştı.
Mearic (5) (Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret.
Mearic (19) Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.
Müzzemmil (10) Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl.
Müddessir (7) Rabbinin rızasına ermek için sabret.
Müddessir (37) Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.
İnsan (12) sabretmelerine karşılık da onları cennet ve ipek(ten giysiler) ile mükafatlandırır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 Sonraki Sayfa >