"san" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "san" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 356

SURE ADI AYET
Münafikun (1) (Ey Muhammed!) Münafıklar sana geldiklerinde, "Senin, elbette Allah'ın peygamberi olduğuna şahitlik ederiz" derler. Allah senin, elbette kendisinin peygamberi olduğunu biliyor. (Fakat) Allah o münafıkların hiç şüphesiz yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder.
Münafikun (4) Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!
Tahrim (1) Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak, Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Tahrim (3) Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Peygamber, "Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi" dedi.
Mülk (4) Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
Kalem (3) Şüphesiz sana tükenmez bir mükâfat vardır.
Mearic (37) Şimdi, inkar edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmek için) sağdan soldan gruplar halinde sana doğru koşuyorlar?
Cin (5) "Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk."
Cin (7) "Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı."
Müzzemmil (5) Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahy edeceğiz.
Müzzemmil (7) Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır.
Müddessir (51) Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.
Kıyame (3) İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır?
Kıyame (35) "Bu azap sana layıktır, layık! Evet, layıktır sana, layık!" denecektir.
İnsan (19) Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlik ve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır.
İnsan (23) Şüphe yok ki, Kur'an'ı sana elbette biz indirdik biz.
Mürselat (33) Bunlar sanki birer kızıl devedir.
Naziat (15) (Ey Muhammed!) Mûsâ'nın haberi sana geldi mi?
Naziat (42) sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
Naziat (46) Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Sonraki Sayfa >