"sü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "sü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 200

SURE ADI AYET
Kehf (12) Sonra onları uyandırdık ki, iki zümreden hangisinin bekledikleri reyi daha iyi hesap ettiğini bilelim.
Kehf (26) De ki: "Kaldıkları reyi Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybını bilmek O'na aittir. O ne güzel görür, O ne güzel işitir! Onların, ondan başka hiçbir dostu da yoktur. O hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez."
Kehf (31) İşte onlar için içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle slenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyeceklerdir. O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!
Kehf (46) Mallar ve evlatlar, dünya hayatının dür. Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında, sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır.
Kehf (80) "Çocuğa gelince, anası babası mü'min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre rüklemesinden korktuk."
Meryem (31) "Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım rece namazı ve zekatı emretti."
Meryem (46) Babası, "Ey İbrahim! Sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, mutlaka seni taşa tutarım. Uzun bir re benden uzaklaş!" dedi.
Meryem (75) (Ey Muhammed!) De ki: "Kim sapıklık içinde ise Rahmân onlara, istenildiği kadar re versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, ya da kıyameti gördüklerinde kimin yeri daha kötüymüş, kimin taraftarları daha zayıfmış bilecekler.
Ta Ha (66) Mûsâ: "Yok, (önce) siz atın" dedi. Bir de ne görn, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla rünür gibi görünüyor.
Ta Ha (129) Rabbin tarafından daha önce söylenmiş bir hüküm ve belirlenmiş bir re olmasaydı onlar da hemen cezalandırılırlardı.
Ta Ha (131) Onlardan bazı kesimlere, kendilerini sınamak için dünya hayatının olarak verdiğimiz şeylere gözünü dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır.
Enbiya (12) Onlar azabımızı hissedince hemen oradan ratle kaçıyorlardı.
Enbiya (44) Evet, biz onları da atalarını da, faydalandırdık. Öyle ki uzun re yaşadılar. Ama, artık görmüyorlar mı ki, biz yeryüzünü çevresinden eksiltiyoruz? O halde onlar mı galip gelecekler?
Enbiya (78) Dâvûd ile leyman'ı da hatırla. Hani bir ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı. Çünkü halkın koyunları o ekine girmişti. Biz de hükümlerine şahit olmuştuk.
Enbiya (79) Biz hüküm vermeyi leyman'a kavratmıştık. Zaten her birine hükümranlık ve ilim vermiştik. Dâvûd ile birlikte, Allah'ı tespih etmeleri için dağları ve kuşları onun emrine verdik. Bunları yapan biz idik.
Enbiya (81) leyman'ın hizmetine de güçlü esen rüzgarı verdik. Rüzgar, onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere eser giderdi. Biz her şeyi hakkıyla bileniz.
Enbiya (82) Bir de şeytanlardan, leyman için dalgıçlık eden ve daha bundan başka işler yapanları da onun emrine verdik. Hep onları zapteden bizdik.
Hac (4) Şeytan hakkında, "Her kim onu dost edinirse mutlaka o kimseyi saptırır ve onu cehennem azabına rükler" diye yazılmıştır.
Hac (5) Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir "alaka"dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir "mudga"dan3 yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir reye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da (akıl, temyiz ve kuvvette) tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz.) İçinizden ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hale gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürn. Biz onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir.
Hac (23) Şüphesiz, Allah iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altından bileziklerle, incilerle sleneceklerdir. Oradaki giysileri ise ipektir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Sonraki Sayfa >