"sü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "sü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 200

SURE ADI AYET
Fussilet (25) Biz onların başına birtakım arkadaşlar sardık da bu arkadaşlar onlara geçmişlerini ve geleceklerini slü gösterdiler. Böylece kendilerinden önce gelip geçmiş olan cin ve insan toplulukları ile ilgili o söz (azap), onlar için de gerçekleşti. Çünkü onlar ziyana uğrayanlardı.
Şura (14) Onlar, kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer (azabın) belli bir reye kadar (ertelenmesi ile ilgili olarak) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilirdi. Onlardan sonra Kitab'a mirasçı kılınanlar da, onun hakkında derin bir şüphe içindedirler.
Şura (45) Ateşe sunulurken onların zilletten başlarını öne eğmiş, göz ucuyla gizli gizli baktıklarını görürn. İnananlar da, "İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır" diyecekler. İyi bilin ki zâlimler, rekli bir azâp içindedirler.
Zuhruf (18) s içerisinde (narin bir biçimde) yetiştirilen ve tartışmada (delilini erkekler gibi) açıklayamayanı mı Allah'a isnad ediyorlar?
Zuhruf (35) Evlerine (gümüşten) kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar ve altın slemeler yapardık. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir. Rabbinin katında ahiret ise, O'na karşı gelmekten sakınanlarındır.
Duhan (15) Biz bu azabı kısa bir re kaldıracağız, siz de yine eski halinize döneceksiniz.
Duhan (27) Zevk ve sefasını rdükleri nice nimetler!
Duhan (47) (Allah görevli meleklere şöyle der:) "Tutun onu, cehennemin ortasına rükleyin."
Ahkaf (3) Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir re için yarattık. İnkar edenler ise, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler.
Ahkaf (14) Onlar cennetliklerdir. Yapmakta olduklarına karşılık, orada rekli kalacaklardır.
Ahkaf (15) Biz insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu! Onun (anne karnında) taşınması ve tten kesilme resi (toplam olarak) otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca şöyle der: "Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım."
Ahkaf (20) İnkâr edenler ateşe sunuldukları gün, (onlara şöyle denir:) "Dünyadaki hayatınızda güzelliklerinizi bitirdiniz, onların zevkini rdünüz. Bugün ise yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan ve yoldan çıkmanızdan dolayı, alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız."
Muhammed (15) Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennetin durumu şöyledir: Orada bozulmayan su ırmakları, tadı değişmeyen t ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları ve zme bal ırmakları vardır. Orada onlar için meyvelerin her çeşidi vardır. Rablerinden de bağışlama vardır. Bu cennetliklerin durumu, ateşte temelli kalacak olan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?
Muhammed (25) Kendileri için hidayet yolu belli olduktan sonra gerisin geri dönenleri, şeytan aldatıp peşinden rüklemiş, ve kendilerini boş ümitlere düşürmüştür.
Kaf (44) O gün yer, onların üzerinden ratle yarılıp açılır. Bu, (hesap için) bir toplamadır, bize göre kolaydır.
Zariyat (43) Semûd kavminde de ibretler vardır. Hani onlara, "Bir reye kadar faydalanın bakalım" denmişti
Kamer (19) Biz onların üstüne, uğursuzluğu rekli bir günde gürültülü ve dondurucu bir rüzgar gönderdik.
Kamer (48) Yüzüstü ateşe rüklendikleri gün kendilerine, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" denecek.
Vakıa (21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş rahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.
Vakıa (34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış rekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Sonraki Sayfa >