"Derler" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Derler" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 119

SURE ADI AYET
Zuhruf (87) Andolsun, onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan elbette, "Allah" Derler. Öyleyken nasıl döndürülüyorlar?
Duhan (12) İnsanlar, "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz" Derler.
Ahkaf (34) İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, "Bu gerçek değil miymiş?" denir. Onlar, "Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş" Derler. Allah, "Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!" der.
Muhammed (16) Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıktıkları zaman (alay ederek), kendilerine bilgi verilmiş olanlara, "Az önce ne söyledi?" Derler. İşte bunlar, Allah'ın, kalplerini mühürlediği ve nefislerinin arzularına uyan kimselerdir.
Muhammed (20) İnananlar, "Keşke bir sûre indirilse!" Derler. Fakat hükmü apaçık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.
Tur (26) Derler ki: "Şüphesiz daha önce biz, ailemiz içinde yaşarken (Allah'a isyandan) korkardık."
Tur (44) Gökten düşmekte olan parçalar görseler, "Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır" Derler.
Kamer (2) Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve "Süregelen bir sihirdir" Derler.
Kamer (8) Davetçiye doğru koşarlarken kâfirler, "Bu zor bir gün" Derler.
Hadıd (14) (Münafıklar) mü'minlere şöyle seslenirler: "Biz de (dünyada) sizinle beraber değil miydik?" (Mü'minler de) Derler ki: "Evet, fakat siz kendinizi yaktınız. Başımıza musibetler gelmesini gözlediniz, şüphe ettiniz. Allah'ın emri gelinceye kadar kuruntular sizi aldattı. O çok aldatıcı (şeytan) Allah hakkında da sizi aldattı."
Haşr (10) Onlardan sonra gelenler ise şöyle Derler: "Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin."
Münafikun (1) (Ey Muhammed!) Münafıklar sana geldiklerinde, "Senin, elbette Allah'ın peygamberi olduğuna şahitlik ederiz" Derler. Allah senin, elbette kendisinin peygamberi olduğunu biliyor. (Fakat) Allah o münafıkların hiç şüphesiz yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder.
Tahrim (8) Ey iman edenler! Allah'a içtenlikle tövbe edin. Belki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. "Ey Rabbimiz! nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter" Derler.
Mülk (9) Onlar da şöyle Derler: "Evet, bize bir uyarıcı gelmişti. Fakat biz onu yalanlamış ve ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz' demiştik."
Mülk (10) Yine şöyle Derler: "Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık."
Müddessir (42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle Derler: "Sizi Sekar'a (cehenneme) ne soktu?"
Müddessir (43) Onlar şöyle Derler: "Biz namaz kılanlardan değildik."
İnsan (9) (Yedirdikleri kimselere şöyle Derler:) "Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz."
Naziat (10) Şöyle Derler: "Biz gerçekten gerisingeriye eski halimize mi döndürüleceğiz?"
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6