"b" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "b" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 4431

SURE ADI AYET
Müminun (18) biz gökten belli bir ölçüde su indirdik de (faydalanmanız için) onu yeryüzünde tuttuk. bizim onu tamamen gidermeye de muhakkak gücümüz yeter.
Müminun (19) Onunla sizin için hurma bahçeleri ve üzüm bağları meydana getirdik. bu bağ ve bahçelerde sizin için pek çok meyveler vardır ve siz onlardan yiyorsunuz.
Müminun (20) Yine o su ile Sîna dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir.
Müminun (21) Hayvanlarda sizin için elbette bir ibret vardır. Onların içlerindeki sütten size içiririz. Onlarda sizin için daha birçok faydalar da vardır ve onlardan yersiniz de.
Müminun (23) Andolsun biz, Nûh'u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik de, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin ondan başka hiçbir ilahınız yoktur. Allah'a karşı gelmekten hâlâ sakınmaz mısınız?" dedi.
Müminun (24) bunun üzerine kendi kavminden inkar eden ileri gelenler şöyle dediler: "bu ancak sizin gibi bir beşerdir, size üstünlük taslamak istiyor. Eğer Allah dileseydi bir melek gönderirdi. biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık."
Müminun (25) "bu, ancak cinnet getirmiş bir adamdır. Öyle ise bir müddet onu gözetleyiniz."
Müminun (26) (Nûh), "Rabbim! beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!" dedi.
Müminun (27) bunun üzerine Nûh'a, "bizim gözetimimiz altında ve vahyimize göre o gemiyi yap" diye vahyettik. "bizim emrimiz gelip de tandır kaynamaya başlayınca, (sular coşup taştığında Nûh'a) dedik ki: "Her cins canlıdan (erkekli dişili) birer çift, bir de kendileri aleyhinde daha önce hüküm verilmiş olanlardan başka aileni gemiye al ve zulmeden kimseler hakkında bana hiç yalvarma! Şüphesiz onlar suda boğulacaklardır."
Müminun (28) Sen ve beraberindeki kimseler gemiye bindiğiniz zaman: "bizi zalim kavmin elinden kurtaran Allah'a hamd olsun" de.
Müminun (29) Yine de ki: "Ey Rabbim! beni bereketli bir yere kondur. Sen konuk edenlerin en hayırlısısın."
Müminun (30) Şüphesiz bu olayda ibretler vardır. biz gerçekten (kullarımızı) imtihan ederiz.
Müminun (31) Sonra onların (Nûh kavminin) ardından başka bir nesil yarattık.
Müminun (32) Onlara, kendilerinden, "Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka hiçbir ilahınız yoktur, hâlâ O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" diye öğüt veren bir peygamber gönderdik.
Müminun (33) O peygamberin kavminden, Allah'ı inkar eden, ahireti yalanlayan ve bizim dünya hayatında kendilerine bol bol nimet verdiğimiz ileri gelenler şöyle dediler: "O da ancak sizin gibi bir insandır. Sizin yediğiniz şeylerden yiyor, içtiğiniz şeylerden içiyor."
Müminun (34) "Andolsun, kendiniz gibi bir beşere itaat ederseniz mutlaka ziyana uğrarsınız."
Müminun (36) "Halbuki bu size vaad olunan şey, ne kadar da uzak!"
Müminun (37) "Hayat, bu dünya hayatından ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. biz tekrar diriltilecek değiliz."
Müminun (38) "bu, Allah'a karşı yalan uyduran bir kimseden başkası değildir. biz ona inanmayız."
Müminun (39) O peygamber, "Ey Rabbim! Yalanlamalarına karşı bana yardım et!" dedi.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 Sonraki Sayfa >