"mü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "mü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 529

SURE ADI AYET
Lokman (27) Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de rekkep olsa, arkasından yedi deniz daha ona katılsa, Allah'ın sözleri (yazmakla) yine de tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Lokman (7) Ona âyetlerimiz okunduğu zaman; onları hiç işitmemiş gibi, kulağında bir ağırlık var da büyüklenerek arkasını döner. Ona, elem dolu bir azabı jdele.
Secde (18) Hiç 'min fasık gibi olur mu? Bunlar (elbette) eşit olmazlar.
Secde (19) İman edip salih amel işleyenlere gelince, onlar için, yapmakta olduklarına karşılık bir kafat olarak Me'vâ cennetleri vardır.
Ahzab (1) Ey Peygamber! Allah'a karşı gelmekten sakın. Kâfirlere ve nafıklara itaat etme. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ahzab (6) Peygamber, 'minlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun eşleri de 'minlerin analarıdır. Aralarında akrabalık bağı olanlar, Allah'ın Kitabına göre, (miras konusunda) birbirleri için (diğer) 'minlerden ve muhacirlerden daha önceliklidirler. Ancak dostlarınıza bir iyilik yapmanız başka. Bu (hüküm) Kitap'ta yazılıdır.
Ahzab (11) İşte orada 'minler denendiler ve şiddetli bir şekilde sarsıldılar.
Ahzab (12) Hani nafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar, "Allah ve Resülü bize, ancak aldatmak için vaadde bulunmuşlar" diyorlardı.
Ahzab (22) 'minler düşman birliklerini görünce, "İşte bu Allah'ın ve Resülünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resülü doğru söylemişlerdir" dediler. Bu onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır.
Ahzab (23) 'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.
Ahzab (24) Bunun böyle olması Allah'ın, doğruları, doğrulukları sebebiyle kafatlandırması, dilerse nafıklara azap etmesi yahut onların tövbesini kabul etmesi içindir. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Ahzab (25) Allah inkar edenleri, hiçbir hayra ulaşmaksızın kin ve öfkeleriyle geri çevirdi. Allah, savaşta 'minlere kâfi geldi. Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
Ahzab (26) Allah kitap ehlinden olup şriklere yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine büyük bir korku saldı. Siz onların bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir ediyordunuz.
Ahzab (29) "Eğer Allah'ı, Resülünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah içinizden iyilik yapanlara büyük bir kafat hazırlamıştır."
Ahzab (31) İçinizden kim Allah'a ve Resülüne itaat eder ve salih bir amel işlerse, ona kafatını iki kat veririz. Biz ona bereketli bir rızık hazırlamışızdır.
Ahzab (35) Şüphesiz slüman erkeklerle slüman kadınlar, 'min erkeklerle 'min kadınlar, itaatkar erkeklerle itaatkar kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah'a derinden saygı duyan erkekler, Allah'a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah'ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir kafat hazırlamıştır.
Ahzab (36) Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir 'min erkek ve hiçbir 'min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
Ahzab (37) Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikahında tut (onu boşama) ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha layıktı. Zeyd eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda 'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.
Ahzab (43) O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size merhamet eden; melekleri de sizin için bağışlanma dileyendir. Allah 'minlere çok merhamet edendir.
Ahzab (44) Allah'a kavuşacakları gün 'minlere yönelik esenlik dileği "Selam" dır. Allah onlara bol bir kafat hazırlamıştır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 Sonraki Sayfa >