"res" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "res" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 72

SURE ADI AYET
Nur (50) Kalplerinde bir hastalık mı var, yoksa şüphe ve tereddüde mi düştüler? Yoksa Allah ve resûlünün kendilerine karşı zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, işte onlar asıl zalimlerdir.
Nur (51) Aralarında hüküm vermek için Allah'a (Kur'an'a) ve resülüne davet edildiklerinde, mü'minlerin söyleyeceği söz ancak, "işittik ve iman ettik" demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Nur (52) Kim Allah'a ve resülüne itaat eder, Allah'tan korkar ve O'na karşı gelmekten sakınırsa, işte onlar başarıyı elde edenlerin ta kendileridir.
Nur (56) Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, resüle itaat edin ki size merhamet edilsin.
Furkan (38) Âd ve Semûd kavimlerini, ress halkını ve bunların arasında pek çok nesilleri de helak ettik.
Ahzab (12) Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar, "Allah ve resülü bize, ancak aldatmak için vaadde bulunmuşlar" diyorlardı.
Ahzab (21) Andolsun, Allah'ın resülünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.
Ahzab (22) Mü'minler düşman birliklerini görünce, "İşte bu Allah'ın ve resülünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve resülü doğru söylemişlerdir" dediler. Bu onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır.
Ahzab (29) "Eğer Allah'ı, resülünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah içinizden iyilik yapanlara büyük bir mükafat hazırlamıştır."
Ahzab (31) İçinizden kim Allah'a ve resülüne itaat eder ve salih bir amel işlerse, ona mükafatını iki kat veririz. Biz ona bereketli bir rızık hazırlamışızdır.
Ahzab (33) Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah'a ve resülüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
Ahzab (36) Allah ve resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü'min erkek ve hiçbir mü'min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve resülüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
Ahzab (40) Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın resülü ve nebilerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Ahzab (53) Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber'in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber'i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah'ın resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu Allah katında büyük bir günahtır.
Ahzab (57) Şüphesiz Allah ve resülünü incitenlere, Allah dünya ve ahirette lanet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır.9
Ahzab (66) Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, "Keşke Allah'a ve resül'e itaat edeydik" diyecekler.
Ahzab (71) Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve resülüne itaat ederse, muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.
Fetih (29) Muhammed, Allah'ın resülüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde halinde, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevrat'ta ve İncil'de anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah kendileri sebebiyle inkarcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükafat vaad etmiştir.
Kaf (14) Onlardan önce Nûh kavmi, res halkı ve Semûd kavmi, Âd ve Firavun, Lût'un kardeşleri, Eykeliler, Tübba'ın2 kavmi de yalanlamıştı. Bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey gerçekleşti.
Hadıd (7) Allah'a ve resülüne iman edin ve sizi üzerinde tasarrufa yetkili kıldığı maldan, (Allah yolunda) harcayın. İçinizden iman edip de (Allah yolunda) harcayanlar var ya; onlar için büyük bir mükafat vardır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 Sonraki Sayfa >