"BUNLAR" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "BUNLAR" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 231

SURE ADI AYET
İsra (44) Yedi gök, yer ve BUNLARın içinde bulunanlar Allah'ı tespih ederler. Her şey O'nu hamd ile tespih eder. Ancak, siz onların tespihlerini anlamazsınız. O, halîm'dir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.
İsra (102) Mûsâ ise, "İyi biliyorsun ki, BUNLARı ancak, göklerin ve yerin Rabbi apaçık deliller olarak indirmiştir. Ey Firavun, ben de seni kesinlikle helak olmuş bir kişi olarak görüyorum" demişti.
Kehf (22) (Ey Muhammed!) Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: "Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler. Yine, "Beş kişidirler, altıncıları köpekleridir" diyecekler. Şöyle de diyecekler: "Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir." De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. O halde onlar hakkında (Kur'an'daki) apaçık tartışma (yı aktarmak) dan başka tartışmaya girme ve BUNLAR hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.
Kehf (82) "Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. BUNLARı ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur."
Kehf (93) İki dağ arasına ulaşınca, BUNLARın önünde, neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir halk buldu.
Meryem (58) İşte BUNLAR, Adem'in ve Nûh ile beraber (gemiye) bindirdiklerimizin soyundan, İbrahim'in, Yakub'un ve doğru yola iletip seçtiklerimizin soyundan kendilerine nimet verdiğimiz nebîlerdir. Kendilerine Rahmân'ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.
Meryem (64) (Cebrail şöyle dedi:) "Biz ancak Rabbinin" emriyle ineriz. Önümüzdekiler, arkamızdakiler ve BUNLAR arasındakiler hep O'nundur. Rabbin unutkan değildir."
Ta Ha (56) Andolsun, biz ona (Firavun'a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o BUNLARı yalanladı ve reddetti.
Enbiya (5) Onlar, "Hayır, BUNLAR karma karışık yalancı düşlerdir. Hayır, onu kendisi uydurdu, hayır, o bir şairdir. Eğer böyle değilse önceki peygamberlerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucize getirsin" dediler.
Enbiya (6) Onlardan önce helak ettiğimiz hiçbir memleket halkı iman etmedi de şimdi BUNLAR mı iman edecekler?
Enbiya (53) "Babalarımızı BUNLARa ibadet ediyor bulduk" dediler.
Enbiya (56) İbrahim dedi ki: "Hayır! Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir. O BUNLARı yaratandır ve ben de buna şahitlik edenlerdenim."
Enbiya (65) Sonra eski inanç ve inatlarına döndüler ve, "Andolsun BUNLARın konuşmayacağını sen de bilirsin" dediler.
Enbiya (79) Biz hüküm vermeyi Süleyman'a kavratmıştık. Zaten her birine hükümranlık ve ilim vermiştik. Dâvûd ile birlikte, Allah'ı tespih etmeleri için dağları ve kuşları onun emrine verdik. BUNLARı yapan biz idik.
Enbiya (85) İsmail'i, İdris'i ve Zülkifl'i de hatırla. BUNLARın hepsi sabredenlerdendi.
Enbiya (101) Şüphesiz kendileri için tarafımızdan en güzel mükafat hazırlanmış olanlar var ya; işte BUNLAR cehennemden uzaklaştırılmışlardır.
Hac (19) İşte iki hasım taraf ki, Rableri hakkında tartışmaya girmişlerdir. BUNLARdan inkar edenler için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülür.
Hac (70) Bilmez misin ki kuşkusuz Allah gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Kuşkusuz BUNLARın hepsi bir kitapta (Levh-i mahfuz'da)dır. Şüphesiz bu Allah'a göre çok kolaydır.
Müminun (10) İşte BUNLAR varis olanların ta kendileridir.
Müminun (42) Sonra BUNLARın arkalarından başka nesiller yarattık.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Sonraki Sayfa >