"d\\A" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "d\\A" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2046

SURE ADI AYET
Bakara (6) Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan d\A, uyarmasan d\A, onlar için birdir, inanmazlar.
Bakara (9) Bunlar Allah'ı ve mü'minleri ald\Atmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini ald\Atırlar d\A farkınd\A değillerdir.
Bakara (10) Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah d\A onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık d\A onlara elem dolu bir azap vardır.
Bakara (18) Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
Bakara (22) O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah'a ortaklar koşmayın.
Bakara (25) İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) d\Aha önce (dünyad\A iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Halbuki bu rızık onlara (dünyad\Akine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orad\A tertemiz eşler de vardır. Onlar orad\A ebedi kalacaklardır.
Bakara (26) Allah bir sivrisineği, ond\An d\Aha d\A ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, "Allah örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?" derler. (Allah) onunla bir çoklarını saptırır, bir çoklarını d\A doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır.
Bakara (28) Siz cansız (henüz yok) iken sizi dirilten (dünyaya getiren) Allah'ı nasıl inkar ediyorsunuz? Sonra sizleri öldürecek, sonra yine diriltecektir. En sonund\A ona döndürüleceksiniz.
Bakara (29) O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök halinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir.
Bakara (30) Hani, Rabbin meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. Onlar, "Orad\A bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek d\Aima seni tesbih ve takdis ediyoruz." demişler, Allah d\A, "Ben sizin bilmediğinizi bilirim" demişti.
Bakara (33) Allah şöyle dedi: "Ey Adem! Onlara bunların isimlerini söyle." Adem, meleklere onların isimlerini bildirince Allah, "Size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı d\A, gizli tuttuklarınızı d\A ben bilirim demedim mi?" dedi.
Bakara (36) Derken, şeytan ayaklarını orad\An kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumd\An çıkardı. Bunun üzerine biz de, "Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır" dedik.
Bakara (37) Derken, Adem (vahy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla amel edip Rabb'ine yalvardı. O d\A) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz o, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.
Bakara (42) Hakkı bâtılla karıştırıp d\A bile bile hakkı gizlemeyin.
Bakara (46) Onlar, Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten ona döneceklerini çok iyi bilirler.
Bakara (48) Öyle bir günden sakının ki o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz.8 Onlara yardım d\A edilmez.
Bakara (54) Mûsâ kavmine dedi ki: "Ey kavmim! Sizler, buzağıyı ilah edinmekle kendinize yazık ettiniz. Gelin yaratıcınıza tövbe edin de nefislerinizi öldürün (kendinizi düzeltin). Bu, Yaratıcınız katınd\A sizin için d\Aha iyidir. Böylece Allah d\A onların tövbesini kabul etti. Çünkü o, tövbeleri çok kabul edendir, çok merhametlidir."
Bakara (58) Hani, "Şu memlekete girin. Orad\A dilediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısınd\An eğilerek tevazu ile girin ve "hıtta!" (Ya Rabbi, bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere ise d\Aha d\A fazlasını vereceğiz" demiştik.
Bakara (61) Hani, "Ey Mûsâ! Biz bir çeşit yemeğe asla katlanamayız. O halde, bizim için Rabbine yalvar d\A, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak, mercimek, soğan versin" demiştiniz. O d\A size, "İyi olanı düşük olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Öyle ise inin şehre! İstedikleriniz orad\A var" demişti. Böylece zillet ve yoksulluk onları kapladı. Onlar, Allah'ın gazabına uğradılar. Bunun sebebi, onların; Allah'ın âyetlerini inkâr ediyor, peygamberleri de haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmek ve aşırı gitmekte oluşlarıydı.
Bakara (62) Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatınd\A) "Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katınd\A mükafat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun d\A olmayacaklardır" (diye hükmedilmiştir).
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 Sonraki Sayfa >