"yü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "yü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 470

SURE ADI AYET
Bakara (16) İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. Bu zden alışverişleri onlara kâr getirmemiş ve (sonuçta) doğru yolu bulamamışlardır.
Bakara (20) Şimşek neredeyse gözlerini alıverecek. Önlerini her aydınlatışında ışığında rürler. Karanlık çökünce dikilip kalırlar. Allah dileseydi, elbette onların işitme ve görme duyularını giderirdi. Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
Bakara (64) Bundan sonra yine z çevirdiniz. Allah'ın bol nimeti ve merhameti olmasaydı herhalde ziyana uğrayanlardan olurdunuz.
Bakara (83) Hani, biz İsrailoğulları'ndan, "Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekatı vereceksiniz" diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, z çevirerek sözünüzden döndünüz.
Bakara (88) "Kalplerimiz muhafazalıdır" dediler. Öyle değil. İnkarları sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Bu zden pek az iman ederler.
Bakara (90) Karşılığında nefislerini sattıkları şeyi kıskançlıkları sebebiyle Allah'ın, kullarından dilediğine lütfuyla indirdiği vahyi inkar etmeleri ne kötüdür! Bu zden gazap üstüne gazaba uğradılar. İnkâr edenlere alçaltıcı bir azap vardır.
Bakara (93) Hani, Tûr'u tepenize dikerek sizden söz almıştık, "Size verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın; ona kulak verin" demiştik. Onlar, "Dinledik, karşı geldik" demişlerdi. İnkârları zünden buzağı sevgisi onların kalplerine sindirilmişti. Onlara de ki (Tevrat'a beslediğinizi iddia ettiğiniz) imanınızın size emrettiği şey ne kötüdür, eğer inanan kimselerseniz!
Bakara (95) Fakat kendi elleriyle önceden yaptıkları işler zünden ölümü hiçbir zaman temenni edemezler. Allah o zalimleri hakkıyla bilendir.
Bakara (106) Biz herhangi bir âyetin hükmünü rürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah'ın gücünün her şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?
Bakara (112) Hayır, öyle değil! Kim "ihsan" derecesine kselerek özünü Allah'a teslim ederse, onun mükâfatı Rabbinin katındadır. Artık onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Bakara (115) Doğu da, Batı da (tüm yerzü) Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın zü işte oradadır. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.
Bakara (127) Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin (Kâbe'nin) temellerini kseltiyor, "Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin" diyorlardı.
Bakara (130) Kendini bilmeyenden başka İbrahim'in dininden kim z çevirir? Andolsun, biz İbrahim'i bu dünyada seçkin kıldık. Şüphesiz o ahirette de iyilerdendir.
Bakara (137) Eğer onlar böyle sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse gerçekten doğru yolu bulmuş olurlar; z çevirirlerse onlar elbette derin bir ayrılığa düşmüş olurlar. Allah onlara karşı seni koruyacaktır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Bakara (144) (Ey Muhammed!) Biz senin çok defa zünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), zünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) hep o yöne dönün. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.
Bakara (150) (Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, zünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. (Ey mü'minler!) Siz de nerede olursanız olun, zünüzü Mescid-i Haram'a doğru çevirin ki, zalimlerin dışındaki insanların elinde (size karşı) bir koz olmasın. Zalimlerden korkmayın, benden korkun. Böylece size nimetlerimi tamamlayayım ve doğru yolu bulasınız.
Bakara (162) Onlar ebedî olarak lânet içinde kalırlar. Artık ne kendilerinden azap hafifletilir, ne de zlerine bakılır.
Bakara (168) Ey insanlar! Yerzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin! Şeytanın izinden rümeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.
Bakara (177) İyilik, zlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah'a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.
Bakara (185) (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur'an'ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah'ı celtmeniz ve şükretmeniz içindir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 Sonraki Sayfa >