"der" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "der" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 323

SURE ADI AYET
Ahkaf (34) İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, "Bu gerçek değil miymiş?" denir. Onlar, "Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş" derler. Allah, "Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!" der.
Muhammed (16) Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıktıkları zaman (alay ederek), kendilerine bilgi verilmiş olanlara, "Az önce ne söyledi?" derler. İşte bunlar, Allah'ın, kalplerini mühürlediği ve nefislerinin arzularına uyan kimselerdir.
Muhammed (20) İnananlar, "Keşke bir sûre indirilse!" derler. Fakat hükmü apaçık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.
Kaf (23) Beraberindeki (melek) şöyle der: "İşte bu yanımdaki hazır."
Kaf (25) (Allah şöyle der:) "Atın cehenneme, (hakka karşı) inatçı, hayrı hep engelleyen, haddi aşan şüpheci her kâfiri!"
Kaf (27) Arkadaşı (olan şeytan) der ki: "Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi."
Kaf (28) Allah şöyle der: "Benim huzurumda çekişmeyin. Çünkü ben bu (konudaki) uyarıyı size önceden yaptım."
Kaf (30) O gün Cehenneme, "Doldun mu?" deriz. O da, "daha var mı?" der.
Zariyat (14) Ateş üzerinde azaba uğratılacakları gün (görevli melekler onlara şöyle der): "Azabınızı tadın! İşte acele isteyip durduğunuz şey budur."
Zariyat (44) derken Rablerinin emrinden uzaklaşıp azmışlardı. Bu yüzden bakınıp dururken kendilerini yıldırım çarpıvermişti.
Tur (7) Tûr'a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, "Beyt-i Ma'mur"a1, yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.
Tur (26) derler ki: "Şüphesiz daha önce biz, ailemiz içinde yaşarken (Allah'a isyandan) korkardık."
Tur (44) Gökten düşmekte olan parçalar görseler, "Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
Necm (8) Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu.
Necm (20) Lât ve Uzza'ya ve diğer üçüncüsü Menat'a ne dersiniz?
Kamer (2) Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve "Süregelen bir sihirdir" derler.
Kamer (8) Davetçiye doğru koşarlarken kâfirler, "Bu zor bir gün" derler.
Kamer (12) Yeryüzünü pınar pınar fışkırttık. derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.
Kamer (29) derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti.
Rahman (44) Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 Sonraki Sayfa >