"şüphe" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "şüphe" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 178

SURE ADI AYET
Maide (106) Ey iman edenler, herhangi birinize ölüm emareleri geldiğinde, vasiyette bulunurken, kendi içinizden iki adaletli şahit veya yolculukta olup da ölüm musibeti başınıza geldiyse sizden olmayan iki şahit tutun. Bunları namazdan sonra alıkorsunuz. Şüphelendiğiniz takdirde de şöyle yemin ederler: " Vallahi akraba da olsa yeminimizi hiçbir şeyle değişmeyiz, Allah için şahitliği de gizlemeyiz, yoksa biz o zaman şüphesiz günaha girenlerden oluruz."
Maide (107) Eğer bu şahitlerin bir günah işledikleri anlaşılırsa o vakit tercihe şayan olan bu iki kişinin yerine, bunların aleyhlerinde bulundukları karşı taraftan iki şahit dikilir, bunlar da şöyle yemin ederler: "Vallahi bizim şahitliğimiz onların şahitliğinden daha doğrudur, biz kimsenin hakkına tecavüz etmedik, aksi halde şüphesiz zalimlerden oluruz."
Maide (111) Ve hani Havarilere: "Bana ve Resulüme iman edin!" diye emretmiştim, onlar da: "İman ettik, bizim şüphesiz müslüman olduğumuza şahit ol!" demişlerdi.
Maide (118) Eğer Sen onlara azap edersen, şüphe yok ki onlar senin kullarındır, eğer onları bağışlarsan yine şüphe yok ki sen çok güçlü ve hikmet sahibisin."
Enam (2) O, öyle bir yaratıcıdır ki, sizi çamurdan yarattı, sonra bir eceli bitirdi. Bir ecel de O'nun katında adlandırılmıştır. Sonra da siz daha şüphe mi ediyorsunuz?
Enam (9) Kendisini bir melek de yapsaydık, yine onu bir erkek kılacak ve onları yine düştükleri şüpheye düşürecektik.
Enam (12) De ki: "Göklerde ve yerde ne varsa kimindir?" "Allah'ındır!" de. O, merhametli olmayı kendine yazdı. Muhakkak sizi varlığında şüphe olmayan kıyamet gününde toplayacak. Kendilerine yazık edenler iman etmezler.
Enam (63) De ki: "Karanın, denizin karanlıklarından, gizliden gizliye yalvara yalvara: "Ahdimiz olsun eğer bizi kurtarırsan, hiç şüphesiz şükredenlerden oluruz." dediğinizde kim kurtarır sizi?
Enam (114) Şimdi de Allah size kitabı, içinde herşey inceden inceye açıklanmış olarak göndermişken Allah'tan başkasını mı hakem isteyeceğim? Kendilerine kitap verdiklerimiz de bilirler ki, o tamamıyla gerçek olarak Rabbin tarafından indirilmiştir. Sakın şüphelenenlerden olma!
Enam (121) Üzerlerine Allah'ın adı anılmamış olanlardan yemeyin; çünkü o, kesinlikle Allah'ın emrinden çıkmaktır. Bununla birlikte şeytanlar kendi dostlarına sizinle tartışmaları için mutlaka telkinde bulunacaklardır. Eğer onlara uyarsanız, şüphesiz siz de Allah'a ortak koşanlardan olursunuz.
Enam (158) Onlar, ancak kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini ya da Rablerinin bir takım alametlerinin gelmesini gözetliyorlar. Rabbinin bazı alametleri geldiği gün, önceden iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış bir kimseye o günkü imanı hiçbir yarar sağlamaz. De ki: "Gözetin! Çünkü biz de şüphesiz gözetiyoruz.
Enam (161) De ki: "Beni Rabbim, şüphesiz dosdoğru bir yola, gerçek ve daima ayakta olan bir dine, başka dinlerden sıyrılıp yalnız hakka yönelen İbrahim'in tertemiz dinine iletti. O, hiçbir zaman Allah'a ortak koşanlardan olmadı.
Enam (165) O, sizi yeryüzünün halifeleri yapan ve sizleri verdiği şeylerle denemek için kiminizi kiminize üstün kılandır. Şüphe yok ki, Rabbin çabuk cezalandıran ve yine şüphe yok ki, O tek bağışlayan, tek merhamet edendir.
Araf (153) O kötü amelleri işleyip de sonra arkasından tevbekar olup iman edenler için hiç şüphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de af ve merhamet edicidir.
Araf (167) Ve o zaman Rabbin şu ahdi ilan edip buyurdu ki: "Mutlaka kıyamet gününe kadar onlara hep o kötü azabı peyleyecek kimseleri gönderecek!" Şüphesiz ki Rabbin cezayı çok çabuk veren, yine şüphesiz ki O, çok bağışlayan, merhamet edendir.
Araf (200) Her ne zaman şeytandan bir gıdık seni gıdıklayacak olursa =şeytan san bir fit verirse, hemen Allah'a sığın! O, şüphesiz işiten ve bilendir.
Tevbe (56) Onlar, hiç şüphe yok ki, sizden olduklarına dair, Allah'a yemin de ederler. Oysa sizden değildirler. Fakat onlar öyle bir topluluk ki korkudan ödleri patlıyor.
Yunus (15) Böyle iken ayetlerimiz birer açık delil olarak karşılarında okunduğu zaman Bize kavuşmayı arzu etmeyenler: "Bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir!" dediler. De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir! Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Rabbime isyan edersem şüphesiz büyük bir günün azabından korkarım."
Yunus (22) -O'dur sizleri karada ve denizde gezdiren; hatta gemilerde bulunduğunuz ve içindekileri alıp hoş bir esinti ile akıp gittikleri ve tam onunla keyiflendikleri sırada ona şiddetli bir fırtına gelir çatar, her yerden onlara dalga gelmeye başlar ve tamamen kuşatılıp bittiklerini sanırlar; işte o vakit dine sarılarak, Allah'a tam bir ihlas ile dua eder ve: "Eğer bizi bundan kurtarırsan hiç şüphesiz şükreden kullarından oluruz!" derler.
Yunus (37) Bu Kur'an Allah'tandır, başkası tarafından uydurulamaz, ancak o, önündekini doğrulayan ve o Kitab'ı açıklayıcı olarak alemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir, bunda hiç şüphe yoktur!
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Sonraki Sayfa >