"şüphe" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "şüphe" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 178

SURE ADI AYET
Ankebut (26) Bunun üzerine ona bir tek Lut iman etti. İbrahim de: "Ben Rabbime hicret edeceğim, şüphesiz ki O, güçlüdür, hikmet sahibidir." dedi.
Ankebut (48) Sen bundan önce kitap okur değildin, hala da elinle yazı yazmazsın; öyle olsaydı batıla uyanlar şüphelenebilirlerdi.
Ankebut (61) Andolsun ki, onlara: "Gökleri ve yeri yaratıp, güneş ve ayı emri altında tutan kimdir?" diye sorsan elbette şüphesiz "Allah" derler. O halde nasıl haktan çevriliyorlar?
Ankebut (63) Andolsun ki yine onlara: "Gökten azar azar su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzüne hayat veren kimdir?" diye sorsan elbette şüphesiz "Allah" diyecekler. De ki: "Hamd Allah'a mahsustur." Fakat onların çoğu aklı ermezlerdir.
Lokman (8) Fakat, iman edip de iyi işler yapanlar, şüphesiz onlara Naim cennetleri vardır,
Secde (2) Kendisinde şüphe olmayan bu Kitab'ın indirilişi, alemlerin Rabbi tarafındandır.
Secde (23) Andolsun ki (Biz) vaktiyle Musa'ya kitap vermiştik. Şimdi de sen ona kavuşmaktan şüpheye düşme. Onu İsrail oğulları için bir hidayet rehberi kılmıştık.
Secde (25) Şimdi ihtilaf edip durdukları şeylerde şüphesiz ki, Rabbin kıyamet günü aralarında ayrıca hükmü verecektir.
Ahzab (54) Siz bir şeyi açıklasanız da gizleseniz de şüphe yok ki, Allah herşeyi bilir.
Ahzab (58) İnanan erkeklere ve inanan kadınlara hak etmedikleri bir biçimde eziyet edenler de şüphesiz bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.
Sebe (9) Ya gökten ve yerden önlerindekine ve arkandakine bir bakmazlar mı? Ödersek kendilerini yere indiriveririz yahut gökten üstlerine parçalar düşürürüveririz. Gerçekten onda hakka gönül veren her kul için şüphesiz bir ibret vardır.
Sebe (21) Halbuki onun, onların üzerinde hiçbir hakimiyet gücü yoklu; fakat Biz ahirete imanı olan belirleyecek, ondan şüphe içinde bulunandan ayırt edecektik. Öyle ya, Rabbin herşeyi koruyup gözetendir.
Sebe (54) Artık kendileriyle arzuladıklarının arasına set çekilmiştir; tıpkı bundan önce emsallerine yapıldığı gibi. Çünkü hepsi işkilli bir şüphe içinde bulunuyorlardı.
Fatir (11) Hem Allah sizi bir topraktan, sonra bir nutfeden yarattı, sonra da sizi çiftler yaptı. O'nun bilgisi dışında ne bir dişi gebe olabilir, ne de doğurabilir. Bir yaşatılanın ömrünün uzatılması da kısaltılması da kesinlikle bir kitapta yazılıdır, şüphe yok ki, o Allah'a göre çok kolaydır.
Fatir (44) Ya yeryüzünde gezip bir bakmadılar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Oysa onlar, kendilerinden daha güçlüydüler. Allah'ı, ne göklerde ve ne de yerde O'nu, hiçbir şeyin aciz bırakma imkanı ve ihtimali yoktur. O, hiç şüphesiz, herşeyi bilendir, herşeye gücü yetendir.
Fatir (45) Bununla beraber Allah, insanları kendi işledikleri yüzünden hemen cezalandıracak olsa, yeryüzünde bir deprenen bırakmazdı. Fakat onları belirlenmiş bir süreye kadar ebeler. Nihayet ecelleri geldiği vakit, işte o zaman şüphe yok ki, Allah kullarını görendir (hiçbirini karşılıksız bırakmaz)!
Saffat (60) İşte bu, hiç şüphesiz o büyük murat, büyük bir kurtuluştur.
Saffat (68) Sonra da dönüşleri şüphesiz cehennemedir.
Saffat (151) Ha!.. Onlar şüphesiz uydurdukları iftiralardan dolayı:
Sad (8) O Kur'an aramadan ona mı indirilmiş? Doğrusu onlar benim Kur'an'ımdan bir kuşkulu şüphe içindeler; doğrusu henüz azabımı tatmadılar.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Sonraki Sayfa >