"Ona" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "Ona" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 347

SURE ADI AYET
Saffat (129) Sonradan gelenler içerisinde Ona güzel bir ad bıraktık.
Sad (8) İçlerinden ileri gelenler, "Gidin, ilahlarınıza tapmaya devam edin. İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda) duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kur'an) içimizden Ona mı indirildi?" diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden (Kur'an'-dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar.
Sad (20) Biz Davud'un mülkünü güçlendirdik, Ona hikmet ve hakla batılı ayıran söz (hüküm verme) yeteneği verdik.
Sad (25) Biz de bunu Ona bağışladık. Şüphesiz katımızda onun için bir yakınlık ve dönüp geleceği güzel bir yer vardır.
Sad (26) Ona dedik ki: "Ey Dâvûd! Gerçekten biz seni yeryüzünde halife yaptık. İnsanlar arasında hak ile hüküm ver. Nefis arzusuna uyma, yoksa seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlar için hesap gününü unutmaları sebebiyle şiddetli bir azap vardır."
Sad (31) Hani Ona akşamüstü bir ayağını tırnağı üstüne dikip üç ayağının üzerinde duran çalımlı ve soylu atlar sunulmuştu.
Sad (42) Biz de Ona, "Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su" dedik.
Sad (43) Biz Ona tarafımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine bir öğüt olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir o kadarını bahşettik.
Sad (54) İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.
Zümer (49) İnsana bir zarar dokunduğunda bize yalvarır. Sonra Ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde, "Bu, bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir" der. Hayır, o bir imtihandır. Fakat onların çoğu bilmezler.
Zümer (17) Tağut'tan3, Ona kulluk etmekten kaçınan ve içtenlikle Allah'a yönelenler için müjde vardır. O halde kullarımı müjdele!
Zümer (8) İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra kendi tarafından Ona bir nimet verdiği zaman daha önce Ona yalvardığını unutur ve Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: "Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin."
Zümer (68) Sûr'a üflenir ve Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra Ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış bekliyorlar.
Mümin (9) "Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, Ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük başarıdır."
Mümin (42) "Siz beni Allah'ı inkâr etmeye ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri Ona ortak koşmaya çağırıyorsunuz. Ben ise sizi mutlak güç sahibine, çok bağışlayana (Allah'a) çağırıyorum."
Mümin (46) (Öyle bir) ateş ki, onlar sabah-akşam Ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun" denilecektir.
Mümin (68) O, yaşatan ve öldürendir. Bir şeye karar verdiğinde Ona sadece "ol" der, o da oluverir.
Fussilet (11) Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi; Ona ve yeryüzüne, "İsteyerek veya istemeyerek gelin" dedi. İkisi de, "İsteyerek geldik" dediler.
Fussilet (21) Onlar derilerine, "Niçin aleyhimize şâhitlik ettiniz?" derler. Derileri, "Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştı ve yine yalnızca Ona döndürülüyorsunuz?"
Fussilet (42) Ona ne önünden ne de ardından batıl gelemez. O hüküm ve hikmet sahibi, övülmeye layık olan Allah tarafından indirilmiştir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Sonraki Sayfa >