"HAN" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "HAN" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 210

SURE ADI AYET
Saffat (124) HANi kavmine şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"
Saffat (135) HANi biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.
Saffat (140) HANi o kaçıp yüklü gemiye binmişti.
Sad (21) Sana davacıların haberi geldi mi? HANi onlar duvarı aşarak mabede girmişlerdi.
Sad (22) HANi Dâvûd'un yanına girmişlerdi de Dâvûd onlardan korkmuştu. Onlar, "Korkma! Biz, iki davacı grubuz. Birimiz diğerine haksızlık etmiştir. Aramızda adaletle hükmet. Zulmetme ve bizi hak yola ilet" dediler.
Sad (31) HANi ona akşamüstü bir ayağını tırnağı üstüne dikip üç ayağının üzerinde duran çalımlı ve soylu atlar sunulmuştu.
Sad (41) (Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyub'u da an. HANi o, Rabbine, "Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu" diye seslenmişti.
Sad (71) HANi, Rabbin meleklere şöyle demişti: "Muhakkak ben çamurdan bir insan yaratacağım."
Mümin (81) Allah size âyetlerini gösteriyor. Allah'ın HANgi âyetlerini inkâr edersiniz?
Fussilet (14) HANi onlara peygamberler önlerinden ve arkalarından3 gelmiş, "Allah'tan başkasına ibadet etmeyin" demişler, onlar da, "Eğer Rabbimiz dileseydi (Peygamber olarak) melekler indirirdi. Bu sebeple biz sizinle gönderilenleri inkar ediyoruz" demişlerdi.
Zuhruf (26) HANi İbrahim babasına ve kavmine şöyle demişti: "Şüphesiz ben sizin taptıklarınızdan uzağım."
Duhan (49) (Deyin ki:) "Tat bakalım! HANi sen güçlüydün, şerefliydin!?"
Casiye (6) İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra HANgi söze inanacaklar?
Ahkaf (21) Kendisinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçmiş olan Âd kavminin kardeşini (Hûd'u) hatırla. HANi Ahkâf'taki kavmini, "Ancak Allah'a ibadet edin, çünkü ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum" diye uyarmıştı.
Ahkaf (29) HANi Kur'an'ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, "Susun!" dediler. Kur'an'ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler.
Fetih (26) HANi inkar edenler kalplerine taassubu, cahiliye taassubunu yerleştirmişlerdi. Allah ise, Peygamberine ve inananlara huzur ve güvenini indirmiş ve onların takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma) sözünü tutmalarını sağlamıştı. Zâten onlar buna lâyık ve ehil idiler. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir.
Zariyat (25) HANi onlar, İbrahim'in yanına varmışlar ve "Selâm olsun sana!" demişlerdi. O da "Size de selâm olsun." demiş, "Bunlar tanınmamış (yabancı) kimseler" (diye düşünmüştü).
Zariyat (38) Mûsâ kıssasında da ibret vardır. HANi biz onu açık bir delil ile Firavun'a göndermiştik.
Zariyat (41) Ad kavminde de ibretler vardır. HANi onların üzerine köklerini kesen rüzgarı göndermiştik.
Zariyat (43) Semûd kavminde de ibretler vardır. HANi onlara, "Bir süreye kadar faydalanın bakalım" denmişti
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Sonraki Sayfa >