"ar" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ar" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 744

SURE ADI AYET
Kaf (38) Andolsun, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde (altı evrede) yarattık. Bize bir yorgunluk da dokunmadı.
Kaf (40) Gecenin bir kısmında ve secdelerin ardından da onu tespih et.
Zariyat (45) artık, ne yerlerinden kalkmaya güçleri yetti ne de başkasından yardım görebildiler.
Zariyat (54) Onun için, onlardan yüz çevir. artık kınanacak değilsin.
Zariyat (59) Şüphesiz zulmedenler için (önceki müşrik) arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. artık azabımı acele istemesinler.
Tur (45) artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hallerine bırak.3
Necm (2) Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve azmadı.
Necm (3) O, nefis arzusu ile konuşmaz.
Necm (9) (Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu.
Necm (23) Onlar ancak sizin ve atalarınızın (ilah edindiğiniz şeylere) taktığınız isimlerdir. Allah, onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar (putperestler)yalnız zanna ve nefislerin arzusuna tâbi oluyorlar. Andolsun ki, kendilerine, Rableri katından yol gösterici gelmiştir.
Kamer (3) Peygamberi yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş, (Allah nasıl takdir ettiyse öylece) gerçekleşecek (değişmeyecek)tir.
Kamer (25) "Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir."
Kamer (28) "Onlara, suyun (deve ile) kendileri arasında (nöbetleşe) paylaştırıldığını, bildir. Her su nöbetinde sahibi hazır bulunsun."
Kamer (29) Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti.
Kamer (37) Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik.
Kamer (45) O topluluk yakında (Bedir'de) bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır.
Rahman (20) (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Rahman (44) Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
Vakıa (21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.
Vakıa (61) Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 Sonraki Sayfa >