"gü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "gü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1086

SURE ADI AYET
Hud (98) Firavun, kıyamet nünde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir orası!
Hud (99) Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet nünde lanete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek!
Hud (103) Şüphesiz, ahiret azabından korkanlar için bunda bir ibret vardır. Bu, insanların (hesap ve ceza için) toplanacakları bir ndür. Bu, herkesin toplanıp bir araya geleceği bir ndür.
Hud (105) O n geldiği zaman Allah'ın izni olmadan hiçbir kimse konuşamaz. Onlardan mutsuz (cehennemlik) olanlar da vardır, mutlu (cennetlik) olanlar da.
Hud (114) (Ey Muhammed!) ndüzün iki tarafında ve gecenin ndüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür.9
Hud (116) Sizden önceki nesillerden aklı başında kimseler (insanları) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan alıkoysalardı ya! Ancak içlerinden kendilerini kurtardığımız pek az kimse bunu yapmıştı. Zulmedenler ise içinde şımartıldıkları refahın ardına düştüler ve nahkâr kimseler oldular.
Yusuf (3) Sana bu Kur'an'ı vahyetmekle kıssaların en zelini anlatıyoruz. Halbuki daha önce sen bunlardan habersiz idin.
Yusuf (4) Hani Yûsuf babasına, "Babacığım! Gerçekten ben (rüyada) on bir yıldız, neşi ve ayı gördüm. Gördüm ki onlar bana boyun eğiyorlardı" demişti.
Yusuf (8) Kardeşleri dediler ki: "Biz çlü bir topluluk olduğumuz halde Yûsuf ve kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir. Doğrusu babamız açık bir yanılgı içindedir."
Yusuf (11) Babalarına şöyle dediler: "Ey babamız! Yûsuf hakkında bize neden venmiyorsun? Halbuki biz onun iyiliğini isteyen kişileriz."
Yusuf (18) Bir de üzerine, sahte bir kan bulaştırılmış gömleğini getirdiler. Yakub dedi ki: "Hayır! Nefisleriniz sizi aldatıp böyle bir işe sürükledi. Artık bana düşen, zel bir sabırdır. Anlattıklarınıza karşı yardımı istenilecek de ancak Allah'tır."
Yusuf (29) "Ey Yûsuf! Sen bundan sakın kimseye bahsetme. (Ey Kadın,) sen de nahının bağışlanmasını dile. Çünkü sen nah işleyenlerdensin."
Yusuf (54) Kral, "Onu bana getirin, onu özel olarak yanıma alayım", dedi. Onunla konuşunca dedi ki: "Şüphesiz bun sen yanımızda yüksek makam sahibi ve venilir bir kişisin."
Yusuf (64) Yakub onlara, "Onun hakkında size ancak, daha önce kardeşi hakkında vendiğim kadar venebilirim! Allah en iyi koruyandır ve O, merhametlilerin en merhametlisidir" dedi.
Yusuf (66) Babaları, "Kuşatılıp çaresiz durumda kalmanız hariç, onu bana geri getireceğinize dair Allah adına sağlam bir söz vermedikçe, onu sizinle göndermeyeceğim" dedi. Ona vencelerini verdiklerinde, "Allah söylediklerimize vekildir" dedi.
Yusuf (78) Onlar, Yûsuf'a: "Ey çlü vezir! Bunun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizden birini alıkoy. Şüphesiz biz senin iyilik edenlerden olduğunu görüyoruz" dediler.
Yusuf (83) Yakup, "Nefisleriniz sizi bir iş yapmağa sürükledi. Artık bana düşen, zel bir sabırdır. Umulur ki Allah onların hepsini bana getirir. Çünkü O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir" dedi.
Yusuf (88) Bunun üzerine (Mısır'a dönüp) Yûsuf'un yanına girdiklerinde, "Ey çlü vezir! Bize ve ailemize darlık ve sıkıntı dokundu. Değersiz bir sermaye ile geldik. Zahiremizi tam ölç, ayrıca bize sadaka ver. Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükafatlandırır" dediler.
Yusuf (99) (Mısır'a gidip) Yûsuf'un huzuruna girdiklerinde; Yûsuf ana babasını bağrına bastı ve "Allah'ın iradesi ile ven içinde Mısır'a girin" dedi.
Rad (2) Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan, neşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 Sonraki Sayfa >