"ni" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "ni" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 297

SURE ADI AYET
Yasin (42) Biz onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
Yasin (55) Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.
Saffat (57) "Rabbimin nimeti olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum."
Saffat (60) Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır.
Saffat (104) nihayet her ikisi de (Allah'ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"
Saffat (148) nihayet onlar iman ettiler. Biz de onları bir süreye kadar geçindirdik.
Saffat (159) Allah onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir.
Saffat (180) Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir.
Sad (3) Biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Onlar da feryat ettiler, ama artık kurtuluş zamanı değildi.
Sad (33) Süleyman, "Gerçekten ben malı, Rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim" dedi. nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman, "Onları bana geri getirin" dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Zümer (51) nihayet kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara isabet etmişti. Onlardan zulmedenler var ya, kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara isabet edecektir. Onlar Allah'ı aciz bırakacak değillerdir.
Zümer (49) İnsana bir zarar dokunduğunda bize yalvarır. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde, "Bu, bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir" der. Hayır, o bir imtihandır. Fakat onların çoğu bilmezler.
Zümer (8) İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce ona yalvardığını unutur ve Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: "Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin."
Fussilet (20) nihâyet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler.
Fussilet (51) İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük gelince de yalvarmaya koyulur.
Zuhruf (6) Halbuki daha önceki toplumlara da nice peygamberler göndermiştik.
Zuhruf (14) O bütün çiftleri yaratan, üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve "Bunu hizmetimize veren Allah'ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz" diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.
Zuhruf (29) Doğrusu onları (Mekke müşriklerini) ve atalarını kendilerine hak olan Kur'an ve onu açıklayan bir peygamber gelinceye kadar (dünya nimetlerinden) yararlandırırım.
Zuhruf (33) Eğer bütün insanlar (kafirlere verdiğimiz nimetlere bakıp küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak olmasalardı, Rahmân'ı inkar edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık.
Zuhruf (59) İsa, sadece, kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğulları'na örnek kıldığımız bir kuldur.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Sonraki Sayfa >