"verdik" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "verdik" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 97

SURE ADI AYET
Zümer (27) Andolsun, öğüt alsınlar diye biz bu Kur'an'da insanlar için her türlü misali verdik.
Mümin (54) Andolsun, biz Mûsâ'ya hidayet verdik. İsrailoğulları'na da, akıl sahipleri için bir öğüt ve doğruluk rehberi olarak o kitabı (Tevrat'ı) miras bıraktık.
Zuhruf (21) Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de ona mı sarılıyorlar?
Duhan (33) Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan mûcizeler verdik.
Casiye (16) Andolsun biz, İsrailoğullarına kitap, hükümranlık ve peygamberlik verdik. Onları güzel ve temiz yiyeceklerle rızıklandırdık ve onları (dönemlerinde) âlemlere üstün kıldık.
Casiye (17) Onlara din işi konusunda açık deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir.
Muhammed (21) İtaat ve güzel bir söz onlar için daha hayırlıdır. İş ciddileşince Allah'a verdikleri söze bağlı kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.
Fetih (1) Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.
Kaf (11) Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir.
Tur (22) Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
Hadıd (26) Andolsun, biz Nûh'u ve İbrahim'i peygamber olarak gönderdik. Peygamberliği ve kitabı onların soylarına da verdik. Onlardan kimi doğru yola ermiştir, ama içlerinden birçoğu da fasık kimselerdir.
Hadıd (27) Sonra bunların peşinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Onların arkasından da Meryem oğlu İsa'yı gönderdik, ona İncil'i verdik ve kendisine uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu koyduk. (Kendiliklerinden) icat ettikleri ruhbanlığa gelince; biz onu onlara farz kılmamıştık. Allah'ın rızasını kazanmak için onu kendileri icat etmişlerdi. Fakat ona da gereği gibi uymadılar. Biz de içlerinden iman edenlere mükafatlarını verdik. Fakat onlardan birçoğu da fasık kimselerdir.
Kalem (17) Şüphesiz biz, vaktiyle "bahçe sahipleri"ne belâ verdiğimiz gibi, onlara (Mekkeli inkarcılara) da belâ verdik. Hani o bahçe sahipleri, sabah erkenden (fakirler gelmeden) bahçenin ürünlerini devşirmeye yemin etmişlerdi.
Mearic (32) Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir.
Mürselat (23) Sonra da ona ölçülü bir biçim verdik. Biz ne güzel biçim verenleriz!
Mutaffifın (3) Fakat, kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.
Kevser (1) Şüphesiz biz sana Kevseri verdik.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5