"YEM" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "YEM" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 92

SURE ADI AYET
Bakara (61) Hani, "Ey Mûsâ! Biz bir çeşit YEMeğe asla katlanamayız. O halde, bizim için Rabbine yalvar da, o bize yerden biten sebze, kabak, sarımsak, mercimek, soğan versin" demiştiniz. O da size, "İyi olanı düşük olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Öyle ise inin şehre! İstedikleriniz orada var" demişti. Böylece zillet ve yoksulluk onları kapladı. Onlar, Allah'ın gazabına uğradılar. Bunun sebebi, onların; Allah'ın âyetlerini inkâr ediyor, peygamberleri de haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmek ve aşırı gitmekte oluşlarıydı.
Bakara (173) Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da, istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın YEMek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Şüphesiz, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Bakara (188) Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere YEMeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek YEMek için onları hakimlere (rüşvet olarak) vermeyin.
Bakara (224) İyilik etmemek, takvaya sarılmamak, insanlar arasını ıslah etmemek yolundaki YEMinlerinize Allah'ı siper yapmayın. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Bakara (225) Allah sizi, kasıtsız YEMinlerinizden dolayı sorumlu tutmaz, fakat sizi kalplerinizin kazandığı (bile bile yaptığınız) YEMinlerden sorumlu tutar. Allah çok bağışlayandır, halîmdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir)
Bakara (226) Eşlerine yaklaşmamağa YEMin edenler için dört ay bekleme süresi vardır. Eğer (bu süre içinde) dönerlerse şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Bakara (227) Eğer (YEMin edenler YEMinlerinden dönmeyip kadınlarını) boşamaya karar verirlerse (ayrılırlar). Biliniz ki, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Al-i İmran (77) Şüphesiz, Allah'a verdikleri sözü ve YEMinlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
Al-i İmran (130) Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz YEMeyin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.2
Nisa (2) Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp YEMeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır.
Nisa (6) Yetimleri deneyin. Evlenme çağına (büluğa) erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler (ve mallarını geri alacaklar) diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını YEMeyin. (Velilerden) kim zengin ise (yetim malından YEMeğe) tenezzül etmesin. Kim de fakir ise, aklın ve dinin gereklerine uygun bir biçimde (hizmetinin karşılığı kadar) yesin. Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter.
Nisa (10) Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş YEMiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe (cehenneme) gireceklerdir.
Nisa (29) Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla YEMeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.
Nisa (33) (Erkek ve kadından) her biri için ana-babanın ve akrabanın bıraktıklarından (pay alan) varisler kıldık. YEMinlerinizin bağladığı (ahitleştiğiniz) kimselere de kendi hisselerini verin.Şüphesiz Allah her şeye şahittir.
Nisa (62) Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da "Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik" diye Allah'a YEMin ederek sana geldikleri zaman halleri nasıl olur?
Nisa (161) Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları, kendilerine yasaklanmış olduğu halde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere YEMeleri sebebiyle önceden kendilerine helal kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık.İçlerinden inkar edenlere de acı bir azap hazırladık.
Maide (53) (O zaman) iman edenler derler ki: "Sizinle beraber olduklarına dair var güçleriyle Allah'a YEMin edenler şunlar mı?" Bunların çabaları boşa çıkmıştır. Böylece ziyan edenler olmuşlardır.
Maide (62) Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta, haram YEMede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yapmakta oldukları şey ne kötüdür!
Maide (63) Bunları, din adamları ve bilginler günah söz söylemekten ve haram YEMekten sakındırsalardı ya! Yapmakta oldukları şey ne kötüdür!
Maide (75) MerYEM oğlu Mesih sadece bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler geldi geçti. Onun annesi de dosdoğru bir kadındır. (Nasıl ilah olabilirler?) İkisi de YEMek yerlerdi. Bak, onlara âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Sonra bak ki, nasıl da (haktan) çevriliyorlar.
1 2 3 4 5 Sonraki Sayfa >