"AllaH," kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "AllaH," kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 246

SURE ADI AYET
Bakara (267) Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki AllaH, her bakımdan zengindir, övülmeye layıktır.
Bakara (268) Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayasızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet vadediyor. Şüphesiz AllaH, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.
Bakara (272) Onları hidayete erdirmek sana ait değildir. Fakat AllaH, dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak ne harcarsanız, kendiniz içindir. Zaten siz ancak Allah'ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her ne harcarsanız -hiç hakkınız yenmeden- karşılığı size tastamam ödenir.
Bakara (276) AllaH, faiz malını mahveder, sadakaları ise artırır (bereketlendirir). Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez.
Al-i İmran (2) AllaH, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Diridir, kayyumdur.
Al-i İmran (15) De ki: "Size, onlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır." AllaH, kullarını hakkıyla görendir.
Al-i İmran (18) AllaH, melekler ve ilim sahipleri, ondan başka ilah olmadığına adaletle şâhitlik ettiler. Ondan başka ilah yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Al-i İmran (34) Şüphesiz, AllaH, Adem'i, Nûh'u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı.Allah her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Al-i İmran (37) Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriya'yı8 da onun bakımıyla görevlendirdi. Zekeriya, onun bulunduğu bölmeye her girişinde yanında bir yiyecek bulurdu. "Meryem, Bu sana nereden geldi?" derdi. O da "Bu, Allah katından" diye cevap verirdi. Zira AllaH, dilediğine hesapsız rızık verir.
Al-i İmran (40) Zekeriya, "Ey Rabbim! Bana ihtiyarlık gelip çatmış iken ve karım da kısır iken benim nasıl çocuğum olabilir?" dedi. AllaH, "Öyledir, ama Allah dilediğini yapar" dedi.
Al-i İmran (47) (Meryem), "Ey Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?" dedi. AllaH, "Öyle ama, Allah dilediğini yaratır. O bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece "ol" der, o da hemen oluverir" dedi.
Al-i İmran (51) "Şüphesiz AllaH, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse ona ibadet edin. İşte bu, doğru yoldur."
Al-i İmran (62) Şüphesiz bu (İsa hakkındaki) gerçek kıssadır. Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Şüphesiz AllaH, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Al-i İmran (108) İşte bunlar Allah'ın, sana hak olarak okuduğumuz âyetlerdir. AllaH, âlemlere hiç zulüm etmek istemez.
Al-i İmran (115) Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. AllaH, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.
Al-i İmran (119) İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, onlar ise, bütün kitaplara iman ettiğiniz halde sizi sevmezler. Onlar sizinle karşılaştıkları zaman "inandık" derler. Ama kendi başlarına kaldıklarında, size karşı kinlerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: "Öfkenizden ölün!" Şüphesiz AllaH, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir.
Al-i İmran (121) Hani sen mü'minleri (Uhud'da) savaş mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden (evinden) ayrılmıştın. AllaH, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Al-i İmran (126) AllaH, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Yardım ve zafer ancak mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi Allah katındadır.
Al-i İmran (128) Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur. AllaH, ya tövbelerini kabul edip onları affeder, ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder.
Al-i İmran (129) Göklerdeki her şey ve yerdeki her şey Allah'ındır. O dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. AllaH, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Sonraki Sayfa >