"AllaH," kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "AllaH," kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 246

SURE ADI AYET
Yunus (100) Allah'ın izni olmadıkça, hiçbir kimse iman edemez. AllaH, azabı akıllarını (güzelce) kullanmayanlara verir.
Hud (46) AllaH, "Ey Nûh! O asla senin âilenden değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir. O halde hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi benden isteme. Ben sana cahillerden olmamanı öğütlerim" dedi.
Hud (56) "İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Yer-yüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, AllaH, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir."
Yusuf (19) Bir kervan gelmiş sucularını suya göndermişlerdi. Sucu kovasını kuyuya salınca "Müjde! Müjde, İşte bir oğlan!" dedi. O'nu alıp bir ticaret malı olarak sakladılar. Oysa AllaH, onların yaptıklarını biliyordu.
Yusuf (80) Ondan ümitlerini kesince, kendi aralarında konuşmak üzere bir kenara çekildiler. Büyükleri dedi ki: "Babanızın Allah adına sizden söz aldığını, daha önce de Yûsuf hakkında işlediğiniz kusuru bilmiyor musunuz? Artık babam bana izin verinceye veya AllaH, hakkımda hükmedinceye kadar buradan asla ayrılmayacağım. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır."
Rad (2) AllaH, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
Rad (8) AllaH, her dişinin neye gebe olduğunu, rahimlerin artırdığı şeyi ve eksilttiği şeyi bilir. Her şey onun katında bir ölçü iledir.
Rad (11) İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah'ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. AllaH, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah'tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.
Rad (17) O, gökten su indirdi de dereler kendi ölçülerince dolup aktı ve sel üste çıkan köpüğü aldı götürdü. Süs eşyası veya yararlanılacak bir şey elde etmek için ateşte erittikleri şeylerden de böyle köpük olur. İşte AllaH, hak ile batıla böyle misal getirir. Köpüğe gelince sönüp gider. İnsanlara yararlı olan ise yerde kalır. İşte Allah böyle misaller verir.
Hicr (42) AllaH, "İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur" dedi.
Hicr (35) AllaH, "Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir" dedi.
Hicr (32) AllaH, "Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?" dedi.
İbrahim (27) AllaH, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır2, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.
İbrahim (32) AllaH, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır.
İbrahim (51) Allah herkese kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar. Şüphesiz AllaH, hesabı çabuk görendir.
Nahl (1) Allah'ın emri gelecektir. Artık onun acele gelmesini istemeyin. AllaH, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir.
Nahl (2) AllaH, "Benden başka ilah yoktur. Öyle ise bana karşı gelmekten sakının" diye (insanları) uyarmaları için emrini içeren vahiy ile melekleri kullarından dilediğine indirir.
Nahl (3) AllaH, gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattı. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden yücedir.
Nahl (23) Şüphe yok ki AllaH, onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları hiç sevmez.
Nahl (61) Eğer AllaH, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler. Ecelleri geldiği zaman ise ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Sonraki Sayfa >