"kö" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "kö" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 280

SURE ADI AYET
Muhammed (23) İşte bunlar, Allah'ın lânetleyip, kulaklarını sağır, gözlerini r ettiği kimselerdir.
Fetih (5) Bütün bunlar Allah'ın; inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların tülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.
Fetih (6) Bir de, Allah'ın, hakkında tü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve Allah'a ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. tülük girdabı onların başına olsun! Allah onlara gazap etmiş, onları lanetlemiş ve kendilerine cehennemi hazırlamıştır. Orası ne tü bir varış yeridir!
Fetih (12) (Ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de tü zanda bulundunuz ve helaki hak eden bir kavim oldunuz.
Fetih (17) re güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya güçlük yoktur. (Bunlar savaşa katılmak zorunda değillerdir.) Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse, Allah onu, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Kim de yüz çevirirse, onu elem dolu bir azaba uğratır.
Hucurat (11) Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (tü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne tü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.
Zariyat (41) Ad kavminde de ibretler vardır. Hani onların üzerine klerini kesen rüzgarı göndermiştik.
Necm (31) Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah'ındır. (Bu) tülük edenleri yaptıklarıyla cezalandırması, iyilik edenleri de daha güzeliyle mükafatlandırması için (böyle)dir.
Kamer (20) İnsanları klerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi kaldırıp atıyordu.
Kamer (37) Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki tü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme r ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik.
Vakıa (9) tülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!
Vakıa (41) tülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir!
Hadıd (15) Bugün artık ne sizden, ne de inkar edenlerden bir fidye alınır. Barınağınız ateştir. Size yaraşan odur. Orası gidilecek ne tü yerdir!
Mücadele (3) Kadınlarından zıhar yaparak ayrılıp sonra da söylediklerinden dönecek olanlar, eşleriyle birbirlerine dokunmadan önce, bir le azat etmelidirler. İşte bu hüküm ile size öğüt veriliyor. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Mücadele (8) Gizlice konuşmaktan menedilip de, menedildikleri şeyi işleyen ve günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşanları görmedin mi? Sana geldiklerinde Allah'ın seni selamlamadığı selamla selamlıyorlar. İçlerinden de, "Söylediklerimizden dolayı Allah bize azap etse ya!" diyorlar. Cehennem onlara yeter! Oraya girecekler. Ne tü varış yeridir orası!2
Mücadele (10) O tü fısıltılar iman edenleri üzmek için ancak şeytandan kaynaklanmaktadır. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, mü'minlere hiçbir zarar verebilecek değildir. Öyle ise mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsinler.
Mücadele (15) Allah onlara çetin bir azap hazırlamıştır. Gerçekten onların yaptıkları şey ne tüdür!
Haşr (5) (Savaş gereği,) hurma ağaçlarından her neyi kestiniz, yahut (kesmeyip) kleri üzerinde dikili bıraktınızsa hep Allah'ın izniyledir. Bu da fasıkları rezil etmesi içindir.
Mümtehine (2) Şâyet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman olurlar, size ellerini ve dillerini tülükle uzatırlar ve inkar etmenizi arzu ederler
Cuma (5) Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini inkar eden topluluğun hali ne tüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Sonraki Sayfa >