"r" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "r" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1218

SURE ADI AYET
Saffat (87) "O halde Âlemlerin rabbi hakkında görüşünüz nedir?"
Saffat (99) İbrahim şöyle dedi: "Ben rabbime (onun emrettiği yere) gideceğim. O bana yol gösterecektir."
Saffat (100) "Ey rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla."
Saffat (102) Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi.
Saffat (105) "Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız."
Saffat (126) "Yaratıcıların en güzelini, sizin ve geçmiş atalarınızın rabbi olan Allah'ı bırakarak "Ba'l'e mi tapıyorsunuz?"
Saffat (149) Ey Muhammed! Onlara sor: Kız çocukları rabbinin de, erkek çocukları onların mı?
Saffat (180) Senin rabbin; kudret ve şeref sahibi olan rab, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir.
Saffat (182) Hamd, âlemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur.
Sad (9) Yoksa mutlak güç sahibi ve çok bağışlayan rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır?
Sad (16) Müşrikler (alay ederek) şöyle dediler: "Ey rabbimiz! Hesap gününden önce payımızı hemen ver!"
Sad (24) Davud dedi ki: "Andolsun, senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemek suretiyle sana zulmetmiştir. Esasen ortakların pek çoğu birbirine haksızlık eder. Ancak iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar da pek azdır." Dâvûd bizim kendisini imtihan ettiğimizi anladı. Derken rabbinden bağışlama diledi, eğilerek secdeye kapandı ve Allah'a yöneldi.
Sad (33) Süleyman, "Gerçekten ben malı, rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim" dedi. Nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman, "Onları bana geri getirin" dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
Sad (35) Süleyman, "Ey rabbim! Beni bağışla. Bana, benden sonra kimseye layık olmayacak bir mülk (hükümranlık) bahşet! Şüphesiz sen çok bahşedicisin!" dedi.
Sad (36) Biz de rüzgarı onun buyruğuna verdik. rüzgar onun emriyle dilediği yere hafif hafif eserdi.
Sad (41) (Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyub'u da an. Hani o, rabbine, "Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu" diye seslenmişti.
Sad (43) Biz ona tarafımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine bir öğüt olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir o kadarını bahşettik.
Sad (54) İşte bu bizim verdiğimiz rızıktır. Ona asla tükenme yoktur.
Sad (59) (Kendi aralarında şöyle derler:) "İşte sizinle beraber cehenneme tıkılacak bir grup. Onlara rahat ve huzur olmasın! Şüphesiz onlar cehenneme gireceklerdir."
Sad (60) O grup da, "Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!" der.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 Sonraki Sayfa >