"a" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "a" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 5024

SURE ADI AYET
Hac (27) İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Hac (28) Gelsinler ki, kendilerine ait bir takım menfaatlere şahit olsunlar ve allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde5 (onları kurban ederken) allah'ın adını ansınlar. artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.
Hac (29) Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i atik'i (Kâbe'yi) tavaf etsinler.
Hac (30) Bu böyle. Kim allah'ın hükümlerine saygı gösterirse bu Rabbi katında kendisi için bir hayırdır. Haramlığı size okunanların (bildirilenlerin) dışında6 bütün hayvanlar size helal kılındı. artık putlara tapma pisliğinden kaçının, yalan sözden kaçının.
Hac (31) allah'a yönelen, ona ortak koşmayan kimseler (olun). Kim allah'a ortak koşarsa, sanki gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere sürüklüyor gibidir
Hac (32) Bu böyle. Her kim de allah'ın nişanelerini (kurbanlıklarını) yüceltirse şüphesiz ki bu kalplerin takvasından (allah'a karşı gelmekten sakınmasından)dır.
Hac (33) Sizin için onlarda belli bir zamana kadar bir takım yararlar vardır. Sonra da kurbanlık olarak varacakları yer Beyt-i atik (Kâbe)'dir.
Hac (34) Her ümmet için, allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır. Şu halde yalnız ona teslim olun. aak gönüllüleri müjdele!
Hac (35) Onlar, allah anıldığı zaman kalpleri ürperen, başlarına gelen musibetlere sabreden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden allah yolunda harcayan kimselerdir.
Hac (36) Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için allah'ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.
Hac (37) Onların etleri ve kanlaasla allah'a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolaallah'ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.
Hac (38) Şüphesiz, allah inananları savunur. Doğrusu allah hiçbir haini, nankörü sevmez.
Hac (39) Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki allah'ın onlara yardım etmeğe gücü yeter.
Hac (40) Onlar, haksız yere, sırf, "Rabbimiz allah'tır" demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde allah'ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki allah kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
Hac (41) Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkan ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti allah'a aittir.
Hac (42) Ey Muhammed! Eğer seni yalanlarlarsa bil ki, onlardan önce Nûh, Âd ve Semûd kavimleri de (peygamberlerini) yalanlamışlardı.
Hac (44) İbrahim'in kavmi ile Lût'un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı). Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara mühlet verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Beni inkar etmek nasılmış, (gördüler).
Hac (45) Halkı zulmetmekteyken helak ettiğimiz, böylece duvarları, çökmüş çatılarının üzerine yıkılmış nice memleketler, nice kullanılmaz kuyular, nice muhteşem saraylar vardır!
Hac (46) Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.
Hac (47) Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 Sonraki Sayfa >