"art" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "art" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 249

SURE ADI AYET
Şura (46) Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur.
Zuhruf (36) Kim, Rahmân'ın Zikri'ni görmezlikten gelirse biz onun başına bir şeytan sararız. artık o, onun ayrılmaz dostudur.
Zuhruf (49) (Onlar azabı görünce) "Ey büyücü! Sana verdiği söze dayanarak, bizim için Rabbine dua et. Çünkü biz artık doğru yola gireceğiz" dediler.
Zuhruf (61) Şüphesiz o Kıyametin (kopacağının) bir bilgisidir. artık onun hakkında asla şüphe etmeyin, bana uyun, bu doğru bir yoldur.
Duhan (12) İnsanlar, "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz" derler.
Duhan (59) artık sen (onların başına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Casiye (6) İşte bunlar, Allah'ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
Casiye (35) "Bunun sebebi, Allah'ın âyetlerini alaya almanız ve dünya hayatının sizi aldatmasıdır." artık bugün ateşten çıkarılmazlar ve Allah'ın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilmez.
Muhammed (4) (Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onları çökertip etkisiz hale getirdiğinizde bağı sıkı bağlayın (sağ kalanlarını esir alın). artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur. Eğer Allah dileseydi onlardan öc alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır.
Muhammed (17) Hidayete erenlere gelince, Allah onların hidayetini artırır. Onların Allah'a karşı gelmekten sakınmalarını sağlar.
Fetih (4) O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hucurat (9) Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah'ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, âdaletli davrananları sever.
Kaf (5) Hatta gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. artık onlar kararsız bir haldedirler.
Kaf (22) (Ona) "Andolsun ki sen bundan gaflette idin. Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir" (denir.)
Zariyat (45) artık, ne yerlerinden kalkmaya güçleri yetti ne de başkasından yardım görebildiler.
Zariyat (54) Onun için, onlardan yüz çevir. artık kınanacak değilsin.
Zariyat (59) Şüphesiz zulmedenler için (önceki müşrik) arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. artık azabımı acele istemesinler.
Tur (45) artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hallerine bırak.3
Hadıd (15) Bugün artık ne sizden, ne de inkar edenlerden bir fidye alınır. Barınağınız ateştir. Size yaraşan odur. Orası gidilecek ne kötü yerdir!
Mücadele (13) Başbaşa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da, sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resülüne itaat edin. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Sonraki Sayfa >