"art" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "art" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 249

SURE ADI AYET
Ta Ha (108) O gün kendisinden yan çizmek mümkün olmayan davetçiye (İsrâfil'e) uyarlar. Sesler, Rahmân'ın azametinden dolayı kısılmıştır. artık sadece fısıltı işitebilirsin.
Ta Ha (114) Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. Sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur'an'ı okumakta acele etme. "Rabbim! İlmimi arttır" de.
Ta Ha (123) Allah şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker."
Enbiya (40) Şüphesiz o (tehdit edildikleri azap) onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşkınlıktan dondurup bırakacak. artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek, ne de kendilerine göz açtırılacak.
Enbiya (44) Evet, biz onları da atalarını da, faydalandırdık. Öyle ki uzun süre yaşadılar. Ama, artık görmüyorlar mı ki, biz yeryüzünü çevresinden eksiltiyoruz? O halde onlar mı galip gelecekler?
Enbiya (108) De ki: "Bana ancak, ilahınızın yalnızca bir tek ilah olduğu vahyolunuyor. artık müslüman oluyor musunuz?"
Hac (28) Gelsinler ki, kendilerine ait bir takım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde5 (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.
Hac (30) Bu böyle. Kim Allah'ın hükümlerine saygı gösterirse bu Rabbi katında kendisi için bir hayırdır. Haramlığı size okunanların (bildirilenlerin) dışında6 bütün hayvanlar size helal kılındı. artık putlara tapma pisliğinden kaçının, yalan sözden kaçının.
Hac (50) artık iman edip salih ameller işleyenler var ya, işte onlar için bir bağışlama, güzel bir nimet (cennet) vardır.
Hac (56) İşte o gün mülk (hükümranlık) Allah'ındır. O, insanların arasında hükmünü verir. artık iman edip salih ameller işlemiş olanlar Naîm Cennetleri'ndedirler.
Hac (78) Allah uğrunda hakkıyla cihad edin. O sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim'in dinine uyun. Allah sizi hem daha önce hem de bu Kur'an'da müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahitt (ve örnek) olasınız. artık namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır!
Müminun (44) Sonra arka arkaya peygamberlerimizi gönderdik. Her ümmete kendi peygamberi geldikçe onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardından helak ettik ve onları birer ibretli hikaye yaptık. artık inanmayan bir kavim Allah'ın rahmetinden uzak olsun!
Müminun (102) artık kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Müminun (108) Allah, "Aşağılık içinde kalın orada, artık benimle konuşmayın!" der.
Nur (4) Namuslu kadınlara zina isnat edip sonra da dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. İşte bunlar fâsık kimselerdir.
Nur (55) Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaadde bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.
Nur (60) artık evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama yine sakınmaları onlar için daha hayırlıdır. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Nur (63) (Ey inananlar!) Peygamberin (sizi) çağırmasını aranızda birbirinizi çağırmanız gibi tutmayın. İçinizden biribirini siper ederek sıvışıp gidenleri Allah gerçekten bilir. artık onun emrine muhalefet edenler, başlarına bir belânın gelmesinden veya elem dolu bir azaba uğramaktan sakınsınlar.
Furkan (9) (Ey Muhammed!) Senin hakkında bak nasıl da temsiller getirdiler de (haktan) saptılar. artık onlar doğru yolu bulamazlar.
Furkan (19) (İlah edindikleriniz) söyledikleriniz konusunda sizi yalancı çıkardılar. artık kendinizden azabı savmaya gücünüz yetmeyecek ve kendinize yardım da edemeyeceksiniz. Sizden kim de zulüm ve haksızlık ederse ona büyük bir azap tattırırız.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Sonraki Sayfa >