"bi" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "bi" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 3238

SURE ADI AYET
Rahman (14) Allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.
Rahman (15) "Cin" i de yalın bir ateşten yarattı.
Rahman (19) (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar.
Rahman (20) (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
Rahman (29) Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O'ndan isterler. O, her an yeni bir ilahi tasarruftadır.
Rahman (33) Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz.
Rahman (35) Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız.
Rahman (48) İki cennet de (ağaçlar, meyveler, rengarenk bitkiler gibi) çeşit çeşit güzelliklerle bezenmiştir.
Rahman (56) Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.
Rahman (74) Onlara, eşlerinden önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.
Vakıa (24) (Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)
Vakıa (25) Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler.
Vakıa (34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
Vakıa (35) biz onları (hurileri) yepyeni bir yaratılışta yarattık.
Vakıa (38) Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.
Vakıa (40) Bunların birçoğu öncekilerden, bir çoğu da sonrakilerdendir.
Vakıa (44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifiri bir gölge içinde!..
Vakıa (47) Diyorlardı ki: "biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?"
Vakıa (50) De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır."
Vakıa (52) Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 Sonraki Sayfa >