"dö" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "dö" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 318

SURE ADI AYET
Kehf (64) Mûsâ: "İşte aradığımız bu idi" dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisin geri ndüler.
Kehf (87) Zülkarneyn, "Her kim zulmederse, biz onu cezalandıracağız. Sonra o Rabbine ndürülür. O da kendisini görülmedik bir azaba uğratır" dedi.
Meryem (25) . "Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma külsün."
Meryem (40) Şüphesiz yeryüzüne ve onun üzerindekilere biz varis olacağız, biz! Ancak bize ndürülecekler.
Ta Ha (21) Allah şöyle dedi: "Tut onu. Korkma! Biz onu yine eski durumuna ndüreceğiz."
Ta Ha (40) "Hani kız kardeşin (Firavun ailesine) gidiyor ve "size onun bakımını üstlenecek kimseyi göstereyim mi?" diyordu. Derken, gözü aydın olsun, üzülmesin diye seni annene ndürdük. (Sana baktı, büyüdün) ve (kazara) bir cana kıydın da biz seni kederden kurtardık seni sıkı bir denemeden geçirdik (ve kaçıp Medyen'e gittin). Medyen halkı içinde yıllarca kaldın sonra (peygamber olman için) takdir edilmiş bir zamanda (Tûr'a) geldin ey Mûsâ!"
Ta Ha (55) (Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya ndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.
Ta Ha (86) Bunun üzerine Mûsâ öfke dolu ve üzgün bir halde halkına ndü. "Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? (Ayrılışımdan sonra) çok zaman mı geçti, yoksa üzerinize Rabbinizden bir gazap inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz söze uymadınız (ve buzağıya taptınız)?" dedi.
Ta Ha (91) Onlar da, "Mûsâ bize nünceye kadar buzağıya ibadet etmeye devam edeceğiz" dediler.
Ta Ha (93) Mûsâ: (Tûr'dan nünce) şöyle dedi: "Ey Hârûn! Saptıklarını gördüğün zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?"
Enbiya (13) Onlara, "Kaçmayın, o içinde şımartıldığınız bolluğa ve yurtlarınıza nün. Çünkü sorulacaksınız" denildi.
Enbiya (35) Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize ndürüleceksiniz.
Enbiya (57) Allah'a yemin ederim ki, siz arkanızı nüp gittikten sonra ben putlarınıza muhakkak bir tuzak kuracağım.
Enbiya (64) Bunun üzerine birbirlerine nüp, "Hiç şüphesiz asıl zalimler sizsiniz siz" dediler.
Enbiya (65) Sonra eski inanç ve inatlarına ndüler ve, "Andolsun bunların konuşmayacağını sen de bilirsin" dediler.
Enbiya (93) (İnsanlar) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Hepsi de ancak bize necekler.
Enbiya (95) Helak ettiğimiz bir memleket halkının bize nmemeleri imkansızdır.
Hac (11) İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa gönlü onunla hoş olur. Şâyet başına bir kötülük gelirse gerisin geri (küfre) nüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir.
Hac (19) İşte iki hasım taraf ki, Rableri hakkında tartışmaya girmişlerdir. Bunlardan inkar edenler için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su külür.
Hac (22) Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri ndürülürler ve onlara, "Tadın yangın azabını" denilir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Sonraki Sayfa >