"rabbini" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "rabbini" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 242

SURE ADI AYET
Hud (56) "İşte ben, hem benim, hem sizin rabbiniz olan Allah'a dayandım. Yer-yüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir."
Hud (76) Elçilerimiz, "Ey İbrahim bundan vazgeç! Çünkü rabbinin emri kesin olarak gelmiştir. Şüphesiz onlara geri döndürülemeyecek bir azap gelecektir" dediler.
Hud (81) Konukları şöyle dedi: "Ey Lût! Biz rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla ulaşamayacaklar. Geceleyin bir vakitte aileni al götür. İçinizden kimse ardına bakmasın. Ancak karın müstesna. (Onu bırak.) Çünkü onların (kavminin) başına gelecek olan azap, onun başına da gelecektir. Onların azabla buluşma zamanı sabahtır. Sabah yakın değil midir?!"
Hud (83) (Azap) emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik. Üzerine de rabbinin katında işaretlenmiş pişirilmiş balçıktan taşlar yağdırdık. Bunlar zalimlerden uzak değildir.
Hud (101) Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendilerine zulmettiler. rabbinin azap emri gelince Allah'ı bırakıp da taptıkları ilahları kendilerine hiçbir fayda sağlamadı. İlahları onların sadece ziyanlarını artırdı.
Hud (102) Zulme sapmış memleketlerin halkını yakaladığında, rabbinin yakalaması işte böyledir! Şüphesiz onun yakalaması can yakıcı ve şiddetlidir.
Hud (107) Onlar, gökler ve yerler durdukça orada ebedi olarak kalacaklardır. Ancak rabbinin dilemesi başka. Şüphesiz Rabbin istediğini yapandır.
Hud (108) Mutlu olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedi kalmak üzere cennettedirler. Ancak rabbinin dilemesi başka. Bu onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak verilmiştir.
Hud (110) Andolsun, biz Mûsâ'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) vermiştik de onun hakkında ayrılığa düşülmüştü. Eğer daha önce rabbinin bir sözü geçmemiş olsaydı, elbette aralarında hüküm verilirdi. Onlar da (müşrikler de) o Kur'an hakkında derin bir şüphe içindedirler.
Hud (119) Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.
Yusuf (24) Andolsun kadın ona (göz koyup) istek duymuştu. Eğer rabbinin delilini görmemiş olsaydı Yûsuf da ona istek duyacaktı. Biz ondan kötülüğü ve fuhşu uzaklaştırmak için işte böyle yaptık. Çünkü o, ihlâsa erdirilmiş kullarımızdandı.
Rad (2) Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
Rad (6) Bir de senden, iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorlar. Oysa onlardan önce ibret alınacak birçok azap gelip geçmiştir. Şüphesiz Rabbin, insanların zulümlerine rağmen bağışlama sahibidir. Bununla beraber rabbinin azabı pek şiddetlidir.
İbrahim (6) Hani Mûsâ kavmine, "Allah'ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size rabbinizden büyük bir imtihan vardır" demişti.
İbrahim (7) Hani rabbiniz şöyle duyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir."
İbrahim (25) Bu ağaç rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.
Hicr (98) O halde rabbini hamd ile tesbih et (yücelt) ve secde edenlerden ol.
Nahl (7) Onlar ağırlıklarınızı, sizin ancak zorlukla varabileceğiniz beldelere taşırlar. Şüphesiz rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir.
Nahl (33) (O kafirler) kendilerine ancak meleklerin veya senin rabbinin helâk emrinin gelmesini bekliyorlar. Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
Nahl (47) Yahut da, onları korku üzere iken yakalamayacağından güven içinde midirler? Şüphesiz rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Sonraki Sayfa >