"rabbini" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "rabbini" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 242

SURE ADI AYET
Kehf (48) Hepsi saf saf rabbinin huzuruna çıkarılırlar. Onlara, "Andolsun, sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz. Oysa siz, sizin için hesaba çekileceğiniz bir zaman belirlemediğimizi sanmıştınız" denir.
Kehf (50) Hani biz meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis'ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis'i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin için birer düşmandırlar. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!
Kehf (57) Kim, kendisine rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.
Meryem (2) Bu, rabbinin, Zekeriya kuluna olan merhametinin anılmasıdır.
Meryem (19) Cebrail, "Ben ancak rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocuk bağışlamak için gönderildim" dedi.
Meryem (36) Şüphesiz, Allah, benim de Rabbim, sizin de rabbinizdir. Öyleyse (yalnız) O'na kulluk edin. Bu, dosdoğru bir yoldur.
Meryem (64) (Cebrail şöyle dedi:) "Biz ancak rabbinin" emriyle ineriz. Önümüzdekiler, arkamızdakiler ve bunlar arasındakiler hep O'nundur. Rabbin unutkan değildir."
Meryem (76) Allah doğruya erenlerin hidayetini artırır. Kalıcı salih ameller rabbinin katında sevap bakımından da daha hayırlıdır, sonuç itibari ile de.
Ta Ha (12) "Şüphe yok ki, ben senin rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ'dasın."
Ta Ha (47) "Ona gidin ve şöyle deyin: ‘Şüphesiz biz rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını (serbest bırak ve) bizimle gönder. Onlara işkence etme. Sana rabbinin katından bir mucize getirdik. Selam, doğru yola uyanlara olsun.' "
Ta Ha (49) Firavun, "Sizin rabbiniz kim, ey Mûsâ?" dedi.
Ta Ha (86) Bunun üzerine Mûsâ öfke dolu ve üzgün bir halde halkına döndü. "Ey kavmim! rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? (Ayrılışımdan sonra) çok zaman mı geçti, yoksa üzerinize rabbinizden bir gazap inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz söze uymadınız (ve buzağıya taptınız)?" dedi.
Ta Ha (90) Andolsun, Hârûn onlara daha önce şöyle demişti: "Ey kavmim! Siz bununla yalnızca imtihan edildiniz. Doğrusu sizin rabbiniz ancak Rahmân'dır. Öyleyse bana uyun ve emrime itaat edin."
Ta Ha (130) O halde, onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce rabbini hamd ile tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki hoşnut olasın
Ta Ha (131) Onlardan bazı kesimlere, kendilerini sınamak için dünya hayatının süsü olarak verdiğimiz şeylere gözünü dikme. rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır.
Enbiya (46) Andolsun, onlara rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, muhakkak "Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik" diyeceklerdir.
Enbiya (56) İbrahim dedi ki: "Hayır! rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir. O bunları yaratandır ve ben de buna şahitlik edenlerdenim."
Enbiya (92) Şüphesiz bu (İslâm), tek ümmet (din) olarak sizin ümmetiniz (dininiz)dir. Ben de rabbinizim. Onun için sadece bana kulluk edin.
Hac (1) Ey insanlar! rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir.
Hac (47) Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Sonraki Sayfa >