"san" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "san" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 356

SURE ADI AYET
Ta Ha (47) "Ona gidin ve şöyle deyin: ‘Şüphesiz biz Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını (serbest bırak ve) bizimle gönder. Onlara işkence etme. sana Rabbinin katından bir mucize getirdik. Selam, doğru yola uyanlara olsun.' "
Ta Ha (58) "Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle."
Ta Ha (84) Mûsâ şöyle dedi: "Onlar, işte onlar hemen arkamdalar. Rabbim! Sen hoşnut olasın diye, acele ederek sana geldim."
Ta Ha (99) (Ey Muhammed!) sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur'an) verdik.
Ta Ha (105) (Ey Muhammed!) sana dağların (kıyamet günündeki) halini soruyorlar. De ki: "Rabbim onları toz edip savuracak."
Ta Ha (114) Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. sana vahyedilmesi tamamlanmadan önce Kur'an'ı okumakta acele etme. "Rabbim! İlmimi arttır" de.
Ta Ha (120) Nihayet şeytan ona vesvese verip şöyle dedi: "Ey Adem! sana ebedilik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?"
Ta Ha (126) Allah "Evet, öyle. Âyetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun" der.
Ta Ha (132) Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır.
Enbiya (80) Bir de Davud'a, sizin için, zırh yapma sanatını öğrettik ki, savaşlarınızda sizi korusun. Şimdi siz şükrediyor musunuz?
Enbiya (87) Zünnûn'u da hatırla.8 Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde, "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum" diye dua etti.
Hac (27) İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Hac (31) Allah'a yönelen, ona ortak koşmayan kimseler (olun). Kim Allah'a ortak koşarsa, sanki gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere sürüklüyor gibidir
Müminun (56) Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır onlar farkına varmıyorlar!
Müminun (95) Bizim onlara yönelttiğimiz tehditleri sana göstermeye elbette gücümüz yeter.
Müminun (97) De ki: "Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım."
Müminun (98) "Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım."
Müminun (115) "Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?"
Nur (11) O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.
Nur (15) Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Halbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Sonraki Sayfa >