"tö" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "tö" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 70

SURE ADI AYET
Bakara (37) Derken, Adem (vahy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla amel edip Rabb'ine yalvardı. O da) bunun üzerine vbesini kabul etti. Şüphesiz o, vbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.
Bakara (54) Mûsâ kavmine dedi ki: "Ey kavmim! Sizler, buzağıyı ilah edinmekle kendinize yazık ettiniz. Gelin yaratıcınıza vbe edin de nefislerinizi öldürün (kendinizi düzeltin). Bu, Yaratıcınız katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah da onların vbesini kabul etti. Çünkü o, vbeleri çok kabul edendir, çok merhametlidir."
Bakara (128) "Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. vbemizi kabul et. Çünkü sen, vbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın."
Bakara (160) Ancak vbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lanetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların vbelerini kabul ederim. Zira ben vbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.
Bakara (187) Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de vbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz mescitlerde itikafta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar.
Bakara (222) Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: "O bir ezadır (rahatsızlıktır). Ay halinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın. Şüphesiz Allah çok vbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever."
Bakara (279) Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Rasûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer vbe edecek olursanız, ana paralarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.
Al-i İmran (89) Ancak bundan sonra vbe edip kendilerini düzeltenler müstesnadır. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Al-i İmran (90) Şüphesiz iman ettikten sonra inkar eden, sonra da inkarda ileri gidenlerin vbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir.
Al-i İmran (128) Bu işte senin yapacağın bir şey yoktur. Allah, ya vbelerini kabul edip onları affeder, ya da zalim olduklarından dolayı onlara azap eder.
Nisa (16) Sizlerden fuhuş (zina) yapanların her ikisini de incitip kınayın. Eğer onlar vbe edip ıslah olurlarsa onları incitip kınamaktan vazgeçin. Çünkü Allah vbeleri çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
Nisa (17) Allah katında (makbul) vbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden vbe edenlerin vbesidir. İşte Allah bunların vbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Nisa (18) Yoksa, (makbul) vbe, kötülükleri (günahları) yapıp yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, "İşte ben şimdi vbe ettim" diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır.
Nisa (26) Allah, size (hükümlerini) açıklamak, size, sizden öncekilerin yollarını göstermek ve vbelerinizi kabul etmek istiyor. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Nisa (27) Allah, sizin vbenizi kabul etmek istiyor. Şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi istiyorlar.
Nisa (64) Biz her peygamberi sırf, Allah'ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan günahlarının bağışlamasını dileseler ve Peygamber de onlara bağışlama dileseydi, elbette Allah'ı vbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı.
Nisa (92) Bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka. Kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse bir mü'min köleyi azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. (Öldürülen kimse) mü'min olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa, mü'min bir köle azad etmek gerekir. Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü'min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara imkan bulamayanın, Allah tarafından vbesinin kabulü için iki ay ardarda oruç tutması gerekir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Nisa (146) Ancak vbe edenler, durumlarını düzeltenler, Allah'ın kitabına sarılanlar ve dinlerini Allah'a has kılanlar müstesnadır. Bunlar mü'minlerle beraberdirler. Allah mü'minlere büyük bir mükafat verecektir.
Maide (34) Ancak onları ele geçirmenizden önce vbe edenler bunun dışındadırlar. Artık Allah'ın çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olduğunu bilin.
Maide (39) Her kim de işlediği zulmünün arkasından vbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz, Allah onun vbesini kabul eder. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
1 2 3 4 Sonraki Sayfa >