"al" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "al" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 2308

SURE ADI AYET
Nahl (30) allah'a karşı gelmekten sakınan kimselere, "Rabbiniz ne indirdi?" denildiğinde, "Hayır indirdi" derler. Bu dünyada iyilik yapanlara bir iyilik vardır. Ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. allah'a karşı gelmekten sakınanların yurdu ne güzeldir.
Nahl (31) İçinden nehirler akan Adn cennetlerine gireceklerdir. Kendileri için orada diledikleri her şey vardır. allah kendine karşı gelmekten sakınanları böyle mükafatlandırır.
Nahl (32) Melekler onların canlarını iyi kimseler olarak alırken, "Selâm size! Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık girin cennete" derler.
Nahl (33) (O kafirler) kendilerine ancak meleklerin veya senin Rabbinin helâk emrinin gelmesini bekliyorlar. Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
Nahl (34) Bu sebeple işledikleri kötülüklerin cezası onlara ulaştı ve alay ettikleri şey kendilerini kuşattı.
Nahl (35) allah'a ortak koşanlar dediler ki: "allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye tapmazdık, O'nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.
Nahl (36) Andolsun biz, her ümmete, "allah'a kulluk edin, tâğûttan kaçının" diye peygamber gönderdik. allah onlardan kimini doğru yola iletti, onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.
Nahl (37) Sen onların doğru yola erişmelerine aşırı istek göstersen de şüphesiz allah saptırdığı kimseyi doğru yola iletmez. Onların yardımcıları da yoktur.
Nahl (38) Onlar, "allah ölen bir kimseyi diriltmez." diye var güçleriyle allah'a yemin ettiler. Hayır diriltecek! Bu, yerine getirilmesini allah'ın üzerine aldığı bir vaaddir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Nahl (41) Zulme uğradıktan sonra allah yolunda hicret edenlere gelince, elbette onları dünyada güzel bir şekilde yerleştiririz. Ahiret mükafatı ise daha büyüktür. Keşke bilselerdi...
Nahl (45) Kötü işler yapmak için tuzak kuranlar, allah'ın kendilerini yere geçirmesinden veya (ansızın) bilemeyecekleri bir yerden kendilerine azap gelmesinden emin mi oldular?
Nahl (46) Yahut onlar dönüp dolaşırken allah'ın kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Onlar allah'ı aciz bırakacak değillerdir.
Nahl (48) allah'ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri allah'a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa ve sola dönmektedir.
Nahl (49) Göklerde ve yerde bulunan canlılar ve melekler büyüklük taslamadan allah'a boyun eğerler.
Nahl (51) allah şöyle dedi: "İki ilah edinmeyin. O, ancak tek ilahtır. O halde yalnız benden korkun."
Nahl (52) Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O'nundur. İtaat de daima O'na olmalıdır. Öyle iken siz allah'tan başkasından mı korkuyorsunuz?
Nahl (53) Size ulaşan her nimet allah'tandır. Sonra size bir sıkıntı ve zarar dokunduğu zaman yalnız ona yalvarır yakarırsınız.
Nahl (56) Bir de kendilerine rızık olarak verdiklerimizden (mahiyetini) bilmedikleri şeylere (putlara) pay ayırıyorlar. allah'a andolsun ki, uydurmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.
Nahl (57) Onlar, kızları allah'a nispet ediyorlar -ki O bundan uzaktır- kendilerine ise, canlarının istediğini.
Nahl (60) Kötü sıfatlar ahirete inanmayanlara aittir. En yüce sıfatlar ise allah'ındır. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 Sonraki Sayfa >