"gü" kelimesini diğer meallerde de aramak için; lütfen kutudan meal seçin.

Bu mealde "gü" kelimesinin geçtiği ayet sayısı: 1086

SURE ADI AYET
Neml (33) Dediler ki: "Biz çlü kimseleriz ve çetin savaşçılarız. Emir senin. Ne emredeceğini düşün."
Neml (39) Cinlerden bir ifrit,"Sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna ç yetirecek venilir biriyim" dedi.
Neml (60) Yahut gökleri ve yeri yaratan ve size gökten yağmur indirip, onunla, ağaçlarını sizin yetiştiremeyeceğiniz gönül alıcı zel bahçeler meydana getiren mi? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Hayır onlar (Allah’a) eş tutan bir kavimdir.
Neml (78) Şüphesiz senin Rabbin onların arasında hükmünü verecektir. O, mutlak ç sahibidir, hakkıyla bilendir.
Neml (83) Her ümmetten âyetlerimizi yalanlayanlarından bir grubu toplayacağımız ve bunların (topluca hesap yerine) sevk edilecekleri nü hatırla.
Neml (86) Onlar görmüyorlar mı ki biz geceyi içinde rahat etsinler diye, ndüzü de (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak yarattık. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette (Allah varlığını gösteren) deliller vardır.
Neml (87) Sûr’a üfürüleceği ve Allah’ın dilediği kimselerden başka göklerdeki herkesin, yerdeki herkesin korkuya kapılacağı nü hatırla. Hepsi de boyunlarını bükerek O’na gelirler.
Neml (89) Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o n korkudan emindirler.
Kasas (10) Mûsâ'nın anasının kalbi bomboş kaldı. Eğer biz (çocuğu ile ilgili sözümüze) inancını koruması için kalbine ç vermeseydik, neredeyse bunu açıklayacaktı.
Kasas (26) Kızlardan biri, "Babacığım, onu ücretle tut. Her hâlde ücretle tuttuklarının en hayırlısı, çlü ve venilir olan bu adam olacaktır" dedi.
Kasas (31) "Değneğini (yere) at." (Mûsâ değneğini attı). Onu bir yılanmış gibi süratle hareket eder görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. (Bu sefer şöyle seslenildi:) "Ey Mûsâ! Beri gel, korkma. Çünkü sen venlikte olanlardansın."
Kasas (41) Biz onları, ateşe çağıran öncüler kıldık. Kıyamet nü de kendilerine yardım edilmeyecektir.
Kasas (42) Bu dünyada onları lanete uğrattık. Kıyamet nünde de onlar iğrenç kılınmış kimselerden olacaklardır.
Kasas (57) Onlar, "Sizinle beraber doğru yolu tutarsak, kendi yurdumuzdan koparılıp çıkarılırız" dediler. Biz onları tarafımızdan bir rızık olarak, her türlü meyve ve mahsullerin kendisinde toplandığı, saygın ve venlikli bir yere yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler.
Kasas (61) Kendisine zel bir vaadde bulunduğumuz ve o vaad edilen şeye kavuşacak olan kimse, dünya hayatının geçimliklerinden yararlandırdığımız, sonra da kıyamet nü (hesaba çekilmek için) huzura getirilecek kimse gibi midir?
Kasas (62) Allah'ın onlara seslenerek, "Hani benim, var olduğunu iddia ettiğiniz ortaklarım?" diyeceği nü hatırla!
Kasas (65) Allah'ın onlara seslenerek, "Peygamberlere ne cevap verdiniz? diyeceği nü hatırla."
Kasas (66) O n onlara karşı bütün haberler kapanmıştır. Artık birbirlerine de soramazlar.
Kasas (72) De ki: "Ne dersiniz? Allah, üzerinize ndüzü kıyamete kadar sürekli kılsaydı, Allah'tan başka hangi ilah size içinde dinleneceğiniz bir gece getirebilir? Hâlâ görmeyecek misiniz?"
Kasas (73) Allah, rahmetinden ötürü geceyi içinde dinlenesiniz; ndüzü de, lütfundan isteyesiniz ve şükredesiniz diye sizin için yarattı.
< Önceki Sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 Sonraki Sayfa >